Yeni dönemin işareti uçakta verildi

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasındaki görüşmeye dair çok şeyler yazılıp çizildi.

 

Bu teması, çok partili hayata geçişe mecbur kalınan günlere benzeten dostlar oldu.

 

İktidara sandıktan çıkan mesaj, siyasi ve ekonomik şartlar ile Özel'in liderliğini ispat etme çabası böylesi bir fotoğrafı doğurdu.

 

CHP sertlikle değil, yumuşaklıkla muhafazakâr çevrelere nüfuz edebileceğini, kitleyi ürkütmeden 'oy'unu alabileceğini, seçmenin artık kavga istemediğini, AK Parti'nin dönüştürdüğü yeni siyaset diliyle de konuşması gerektiğini gördü.

 

Özel'in, Erdoğan'ın kapısını çalmasının sebeplerinden biri de budur.

 

Erdoğan siyasette yumuşama dönemine girildiğini ifade etti. Esasında Cumhurbaşkanı ilk işareti Irak dönüşü uçakta verdi.

 

"Yeni plan, yeni bir düzen, yeni bir dönem, yeni yol haritaları, yeni anayasa, yeni başlangıçlar..."

 

Gazetecilerle röportajda satır arasında geçen 'yeni' ifadelerdi bunlar. Tabii okuyabilene...

 

 

PARTİ PROGRAMI

 

 

Millî Eğitim Bakanlığı, yeni müfredat taslağını "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" ismiyle tartışmaya açtı.

 

Kimi yazar çevreleri "İktidar 'Türkiye Yüzyılı' diyerek kendi propaganda sloganını eğitim modeline monte etmiştir. Eğitimi siyasete alet etmeye kimsenin hakkı yoktur" itirazında bulundu. Kimileri 'eğitimde tek tipçilik' yapıldığını öne sürdü.

 

Elbette isim tartışılabilir ama bu konuda en son itirazda bulunacak kesim Kemalistlerdir.

 

Bugün okullarda "Atatürk İlkeleri" başlığıyla okutulan ve esasında eğitim sisteminin temelini teşkil eden Altı Ok, CHP'nin 1935 yılındaki kurultayında ilan edilmiş bir parti programıdır. Daha ötesini söylemeye gerek yok.

 

 

AHLAKTAN RAHATSIZ OLMAK!

 

 

Müfredata yönelik sol bir internet mecrasında bazı eğitimcilerin ağzından şu eleştiride bulunulmuş: Çalışmada 61 kez ahlâk; yüzlerce kez değer geçiyor. Düşünce ve inanç özgürlüğü yok. Dinî, ahlaki, millî insan yetiştirmek var!

 

İnsan ahlak vurgusundan niye rahatsızlık duyar ki? Hele ki bir eğitimci...

 

Hayat pahalılığı başta olmak üzere bugün Türkiye'nin yaşadığı bütün problemlerin temelinde ahlak eksikliği bulunuyor. Ahlâk herkesin meselesi.

 

 

AYNI ŞEY Mİ?

 

 

Gazze'deki katliama karşı ABD'de başlayan öğrenci olayları kıtaları aştı. 1 Mayıs günü Türk öğrencilerin ağzından eylemlere sahip çıkmanın bir insanlık meselesi olduğunu yazdık. Aynı gün Türkiye'de 1 Mayıs'ı bahane ederek gerginlik çıkarmak isteyenleri eleştirdik.

 

Bazı muhalif kanallar bize ve bizim gibi yazan gazetelere "ikiyüzlüler" diye yüklendi. "Yandaş medya bir sütunda ABD'deki polis şiddetine karşı çıkarken 1 Mayıs'ta Türkiye'deki polis müdahalesini diğer sütunda savundu" diye yazdılar.

 

Oysa; onlarda şiddeti polis uyguladı, bizde göstericiler. Onlar İsrail'in masumları katletmesine isyan ediyor; bizdekilerin gerginliği keyfîydi.

 

 

CUMAYA DAVET

 

 

* Diyanet İşleri Başkanı eleştirilemez mi? Elbette eleştirilir. Ama kimi ilçe belediye başkanları bile Audi A8 makam aracına biniyorken "Diyanet İşleri Başkanı A8'e biniyor" derseniz itibarsızlaştırma operasyonu yapmış olursunuz. Karşı çıkalım... Ama hepsine...

 

* Sözcü'de bir haber... Başlık şu: "İmam, caminin elektriği için para topluyor." Kaynak CHP Milletvekili Mahmut Tanal. İmamlar cami ihtiyacı için her cuma para toplar. İnanmıyorsanız bir cuma uğrayın!

 

* "Antalya'da kazayla gündeme gelen teleferiğin bakımını yapan firma ile denetimi gerçekleştiren firmanın aynı kişiye ait olduğu ortaya çıktı." Haber budur!

 

 

KURU GÜRÜLTÜ

 

 

Kanayan bir yara hâline gelen sokak köpekleri meselesini ülkenin gündemine ilk biz taşıdık. Etkili manşetlerle halkın ıstırabını yetkililerin dikkatine sunduk. Muhtelif şehirlerde yaşanan acı tecrübelerin etkisiyle itirazlar ve duyarlılık arttı.

 

Ne var ki yıllar geçmesine rağmen problemin çözümünde yol alınamadı. Kanun yapıcılar, bakanlıklar sürekli top çeviriyor. "Köpek lobisi"nin baskısından dolayı kimse sesini çıkaramıyor.

 

En son Kocaeli Valiliği'nin açıklaması haber kanallarına bomba gibi düştü. Neymiş "Valilik 'Islah olmayan köpeği uyutun' talimat vermiş..." Oysa açıp bakıyorsunuz öyle bir şey yok. Valilik sadece kanunları hatırlatmış!

 

Düşünün kanunları hatırlatmak bile bu kadar gürültü koparıyor. Bir de yeni kanun yapsanız ne olur?..