Zor iş be kardeşim!

A -
A +
Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık...
Bir tarafta hiç de asılsız olmadığını düşündüğüm ''paralel devlet'' iddiaları, bir tarafta paralel devletten kaçarken tutulmamız muhtemel olan askerî vesayet....
Bakan saati, başsavcı tatili derken memleket darmaduman...
''Gazeteciden ulak olur mu?'' tartışmasına kadar indi iş...
Taraflar belli, taraftarlar ortada, bir de duruma göre safını seçecek olanlar var ki, en çok da onların hâli beni gülümsetiyor. Zor iş be kardeşim, her tarafa yaranmaya çalışmak...
Soranlara selam olsun, bu kavga, tartışma, ipliğini pazara çıkarma yarışında benim tarafım adaletten hukuktan (kaldıysa tabii) demokrasiden, seçilmişlerden yana... Üstelik seçilmiş, son derece meşru bir hükümetin karşısına paralel devleti oluşturduğu söylenen bu yapının sanki ona muadilmiş gibi konulmasından bile rahatsızım, peşinen söyleyeyim...
Yeni Türkiye ise bahsettiğimiz, arzuladığımız ve hedeflediğimiz... ''Paralel'', ''Derin'' artık ne derseniz deyin ayrı bir devlete izin vermememiz gerekiyor son tahlilde... Öylesine de açık net önümüzde.... Ama korkularım da var, ne yalan söyleyeyim, yeni Türkiye arayışında eski Türkiye argümanlarına sığınmak bizi nereye götürür? Eski Türkiye fikirleriyle paralel bir sürü eski ismin sanki yeniymişçesine ''kurtarıcı'' rolüne soyundurulmalarıdır beni endişelendiren...
Çünkü biz bu filmi maalesef çok kez gördük... Sonuçlarına da katlandık...
            *
Eski-Yeni Türkiye aktörleri kapışadursun, Genelkurmay'ın resmî kimliğiyle suç duyurusunda bulunup ''Bize kumpas kurdular'' dediği, Aziz Yıldırım ve Cem Uzan'ın ''Bize de, bize de'' diye bağırdığı şu günlerde bir de rapor yayınlandı, sessiz sedasız... 
Genelkurmay Başkanlığı Askerî Savcılığı antetli raporun ilk sayfasında şöyle yazıldı:
Olay: Şırnak İli Uludere İlçesi Güneyi sınır ötesinde 34 kişinin ölümüyle ilgili ihmal iddiaları...
Kısaca Uludere, Roboski olayı...
Hani iki yıl önce, yılbaşına birkaç gün kala bombalayarak öldürdüğümüz 34 vatandaş olayı, anımsadınız mı? Sonra hiçbir şey olmamış gibi güle oynaya milletçe yeni yıla girdik... İşte o olay... Efendim verilen karara göre Uludere'de belirlenen 5 şüpheli hakkında kovuşturmaya gerek yokmuş... Aynı raporda öldürülen isimlerin sayısı 34, zarar görenlerin sayısı ise 40... 
Yani ezcümle toplam 74 kişinin çektiklerinin sorumlusu yok...
Genelkurmay suç duyurusunu açıklarken şöyle demişti: ''Suç duyurusunun amacı; ortaya atılan iddiaların araştırılması, durumun aydınlanması, kamuoyu vicdanında beliren rahatsızlıkların giderilmesi, adalete olan güvenin tesisi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve mensuplarının hak, hukuk, haysiyet ve onurlarının korunmasıdır.''
E aynı hassasiyeti bekliyor insan tabii...
Peki niye olmuyor?
16 sayfalık rapordan anladığıma göre durum şudur...
"TCK'nın 'kanunun hükmü ve amirin emri' başlıklı 24. maddesinde, kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmeyeceği ve yetkili merciden verilip yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri uygulayanların sorumlu olamayacağının düzenlendiği, TCK'nın  'Hata' başlıklı 30. maddesinde, ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin, bu hatasından yararlanacağının ve işlediği fiilin haksızlık oluşturduğu  konusunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişiniz cezalandırılmayacağının düzenlendiği tespit edilmiştir."
Hayır, yanlış okumadınız, öyle diyor...
Kötü niyet yokmuş...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.