Cihat Yaycı

ESRA AYDOĞDU'NUN RÖPORTAJI - Hamas'ın silahlı kolları, 7 Ekim'de İsrail'e yönelik olarak 'Aksa Tufanı' operasyonunu başlattı, bölgede gerilim tırmandı. Sekiz gündür devam eden çatışmalarda çok sayıda can kaybı bildirilirken, bölgede hareketlilik sürüyor. Son olarak İsrail güçlerinin Gazze'deki siviller için verdiği süre dolarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise tüm tarafları aklıselim hareket etmeye, önce ateşkese sonrasında ise 'kalıcı barışı görüşmeye' davet etti.

Müstafi Tümamiral Doçent Doktor Cihat Yaycı, İsrail ile Hamas arasında yaşanan gerginliğe dair gazetemize önemli değerlendirmelerde bulundu.

"TÜRKİYE'NİN BUNU YAPMASI SON DERECE MEŞRUYDU"

"Türkiye açısından baktığımızda Filistin'den önce Türkiye için en önemli olay hangisidir?" sorusuna cevap veren Yaycı, "Türkiye'nin Suriye'deki PKK/YPG kamplarına düzenlediği hava harekatlarıdır" dedi. "Türkiye'nin bunu yapması son derece meşruydu" diyen Doç Dr. Yaycı, "İçişleri Bakanlığı'na düzenlenen saldırıdaki teröristlerin Suriye'deki PKK/YPG kamplarından geldiği belgelendi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 3'üncü tarafların uzak durması gerektiğini söyledi. Bütün bunlar yaşanırken Suriye'de ABD'nin hava gücüne ihtiyacı olduğu ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.

"SURİYE'DEN VE IRAK'TAN TEKRAR SALDIRILAR GERÇEKLEŞEBİLİR"

Tam bu olay akabinde İsrail-Hamas savaşının patlak verdiğini ve ABD'nin en büyük uçak gemisi, hatta ikinci uçak gemisi grubunu gönderdğini söyleyen Müstafi Tümamiral Yaycı, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu uçak gemilerinde 150-200 hatta daha fazla hava vasıtası var. Bu uçakların nitelikleri dikkate alınınca bölgedeki hiçbir devletin böylesi bir hava gücü yok. Bu uçak gemisi boşuna gelmedi. Sayın Cumhurbaşkanımız bir açıklama yaptı bununla ilgili, "Suriye'ye hava harekatımız devam edecek" diye. Türkiye bu söylemlerde bulunurken uçak gemisinin gelmiş olması bizim hava harekatlarımızı engelleyecek mi? Bu sorunun cevabını yakın zamanda alacağız. Nasıl alacağız? Eğer bu kararlı söylemler eyleme dökülmezse, sahaya yansımazsa bilin ki ABD bizi engelliyor, bunu başka türlü okumak mümkün değil. Eğer böyle olursa Kandil'de ve Suriye'de terör örgütleri güçlenir. Suriye'den ve Irak'tan tekrar terör saldırıları gerçekleşebilir.

"TÜRKİYE, İKTİDARIYLA MUHALEFETİYLE BUNLARI GÖRMELİDİR"

Şimdi birinci mesajı, 'hava harekatlarını engelleyebillir mi' sorusunu gördük. İkinci mesaj da şu: Doğu Akdeniz'de başka yer kalmadı. Sen göstere göstere Abdülhamid Han gemisinin yanına demirliyorsun. Antalya körfezinin açığında. Ve Sevilla Haritası denilen harita sınırına 5 mil yakın. Yani bize reva görülen sözde Sevilla Haritasının içindeyiz. Ama ABD gelip buraya demirliyor. En büyük hedef Türkiye. Bu çok büyük bir olay. Sayın Cumhurbaşkanı resmen haykırıyor, "Biz seninle müttefik değil miyiz? Benim SİHA'mı neden düşürüyorsun" diye. Ve bu olay patlak veriyor. Sözde haritanın sınırları içinde Yunanistan'ı desteklemek ve bize gözdağı vermek için bu gemiyi buraya çekti. Türkiye bunların farkında olmalıdır. İktidarıyla muhalefetiyle bunları görmelidir."

"GAZZE SALDIRISINA MEŞRU ZEMİN OLUŞTURULDU"

"Şimdi olaya Hamas tarafından bakınca, Hamas niye saldırdı?" sorusuna cevap veren Yaycı, "Hamas diyor ki 'Biz saldırmasak İsrail saldıracaktı', böyle bir imaj oluşturdu bu istihbarat, muhtemelen Hamas'a bile bile gönderildi. Hamas'ın saldırması teşvik edildi. Teşvik edilirken bütün medya organlarıyla vesaire ile bir kampanya yapıldı ve bu kampanya neticesinde Hamas'ın İsrail saldırısı sonrasında Gazze saldırısına meşru bir zemin ve gerekçe oluşturuldu" dedi.

'BÜYÜK İSRAİL PROJESİ'NE VURGU

11 Eylül üzerinden örnek veren Yaycı, "Amerika 11 Eylül'ü bahane ederek Ortadoğu'da devletler yıktı, yönetimler değiştirdi. Afganistan, Irak, Suriye, Arap Baharı... Bütün o coğrafyada varlık gösterdi ve ortalıkta kendine tehdit olarak gördüğü bütün unsurları kaldırarak bu bölgelere dahil oldu" diyerek İsrail'in de Hamas saldırısını bahane ederek aynı politikayı Büyük İsrail Projesi için uygulayacağına vurgu yaptı.

ABD BÜROKRASİSİNDE YAHUDİLERİN ROLÜ

Amerikalıların "İsrail'i Amerika değil Amerika'yı İsrail yönetir" şeklinde bir sözü olduğunu belirten Yaycı, "Bazıları 'hocam siz abartıyorsunuz, öyle şey olur mu' diyecek. Ben hemen onun teyidi bir delil sunacağım şimdi. O da ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın İsrail’e geldiğinde "Ben buraya sadece ABD Dışişleri Bakanı olarak değil bir Yahudi olarak geldim ve bu acıyı, bu tepkiyi kişisel olarak hissediyorum" demesi" diyerek ABD'de önemli bürokratik görevlerde Yahudilerin yer aldığına dikkat çekti.