Bereketli oniki dirhem...

A -
A +

Hz. Ali, Peygamber aleyhisselam tarafından bir gömlek almak için pazara gitmekle görevlendirilir. Hz. Ali pazara gidip oniki dirheme bir gömlek alarak eve döner. Bu arada Resulullah Efendimiz ile Hz. Ali arasında şöyle bir diyalog geçer: Resulullah: "Bu gömleği kaça aldın?" Hz. Ali: "On iki dirheme." Resulullah: "Bu gömleği pek sevmedim, bundan daha ucuzunu istiyorum. Acaba satıcı bunu geri almaya hazır olur mu?" Hz. Ali diyor ki: "Bunun üzerine, gömleği alıp çarşıya döndüm, Hz. Peygamber'in isteğini satıcıya ilettim, satıcı da kabul etti. Parayı alıp Hz. Peygamber'in yanına döndüm. Bir gömlek almak için Resulullah ile birlikte pazara doğru hareket ettik. Yolun yarısında Resulullah'ın gözü, ağlayan bir cariyeye ilişti ve onun yanına gidip: "Neden ağlıyorsun?" diye sordu. Cariye: "Ev sahibi bana dört dirhem verdi, bir şeyler almak için beni çarşıya gönderdi. Fakat ben parayı nasıl kaybettiğimi bilemiyorum, şimdi eve dönmekten korkuyorum" dedi. Resulullah oniki dirhemden dört dirhemi cariyeye verdi ve; "İstediğin şeyleri al ve eve dön" buyurdular. Resulullah da Allah'a şükredip pazara doğru hareket etti; pazardan dört dirheme bir gömlek alıp giydi, Allah'a hamdederek eve doğru yola koyuldu. Bu arada yol üzerinde bir çıplağı görünce, gömleğini çıkarıp ona verdi ve tekrar çarşıya döndü, geriye kalan dört dirheme bir gömlek alıp giydi ve eve doğru hareket etti. Yolun yarısında yine aynı cariyeyi üzüntülü ve şaşkın bir halde gördü. Bunun üzerine: "Neden evinize gitmedin?" diye sordu. Cariye: "Ya Resulallah! Gecikmişim, beni dövmelerinden korkuyorum" dedi. Resulullah: "Gel birlikte gidelim, evinizi bana göster ben aracı olurum" buyurdu. Resulullah o cariye ile birlikte yola koyuldu. Evlerine yetiştiklerinde cariye: "İşte bu bizim evdir" dedi. Resulullah kapının arkasından yüksek bir sesle: "Ey ev sahibi! Selamün aleyküm" diye seslendi; ama bir cevap gelmedi. Resulullah ikinci kez selam verdi, yine bir cevap duyulmadı. Üçüncü kez bir daha selam verdiğinde, "Aleyke's- selam ya Resulallah ve rahmetullahi ve berekatüh" diye cevap verdiler. Resulullah: "Neden ilk ve ikinci defada cevap vermediniz? Acaba benim sesimi duymadınız mı?" buyurdular. Ev Sahibi: "Hayır, ilk defasında duyduk, senin olduğunu bile anladık" dedi. Resulullah: "Öyleyse neden geç cevap verdiniz?" Ev sahibi: "Senin sesini birkaç defa duymak istedik." Resulullah: "Sizin bu cariyeniz gecikmiştir, onu cezalandırmamanız için size rica etmekten ötürü buraya geldim." Ev sahibi: "Ya Resulallah! Sizin mübarek ayağınızın hürmetine bu cariye artık şimdiden hürdür." Daha sonra Resulullah aleyhisselam, kendi kendisine: "Allah'a şükür, ne de bereketli oniki dirhemdi! İki çıplağı örttü, bir köleyi de azat etti" buyurdular. Hayırlı ramazanlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.