Bu sefer daha dikkatli olmak gerek

A -
A +

Türkiye'mizde bir süre önce başlayan ve "Gezi" diye adlandırılan olayların kimler tarafından hangi maksatla çıkarıldığı, iç ve dış mihrakların rolü büyük oranda deşifre edilmiş durumdadır.

1. Güçlü bir Türkiye'nin ayak sesleri, böyle bir Türkiye istemeyenleri harekete geçirmiştir. Osmanlı Devletini tarih sahnesinden silen güçler, kurdurdukları cumhuriyeti paravana olarak kullanmasını çok iyi bilmişler ve hâlen de bilmektedirler. Bu tezgâhın bozulmasını istemiyorlar.
2. Batı ülkelerindeki çok partili demokratik cumhuriyetlerde görülen ve seçimlerden sonra diğer bir seçime kadar ara verilen siyasi mücadelelerin bizde hiç bitmemesinin ve çok hırçın bir şekilde devam etmesinin temelinde de bilgisizlik, cehalet ve fanatiklik yatar.
3. Batı toplum mühendisliği tarafından, 15-20 yıl öncesinde ortaya atılan Büyük Ortadoğu Projesi, tamamen, Osmanlı Devletinin topraklarını içine almaktadır. Osmanlı Devletini 600 sene ayakta tutan ve herkesi memnun eden yönetiminin temelinde birlik ve beraberlik ruhu vardır. Çeşitli millet ve dinden insanları bir arada tutan bu birlik ve beraberlik ruhunun temelinde de en başta adalet vardı.
4. Osmanlı Devleti esas itibariyle inançlarımızın ve geleneklerimizin ruhuna uygun bir yönetim sergilemekteydi, bütün Müslümanların hamisi idi. Bazı devletlerin teşviki ve desteğiyle kurulan bazı sapık akımlar; yine o devletlerin desteğiyle, Osmanlı Devletinin yıkılmasında rol aldı. Aynı şekilde, günümüzde de bu devletler kendi bozuk ve sapık inanışlarını Müslümanlar arasında yaymak için, birlik ve beraberliğimize büyük darbeler vurmaktadırlar.
5. Osmanlının son zamanlarında ortaya çıkan bazı sapık din adamları ve onların yetiştirdikleri, Müslümanlar arasında bölücülük yaparak fitne ve fesat ateşini körüklemişlerdir. Ayrıca sosyalizmi benimseyen birtakım Arap  sosyolog ve iktisatçıları da din adamı kisvesine bürünerek, Müslümanları aldatmışlar, inançlarda tahribata sebep olmuşlardır.
6. Osmanlı Padişahı geniş bir coğrafyada yayılmış olan bütün Müslümanların başı, yani halifesi idi. Bunun ne demek olduğunu çok iyi bilen İngilizler Halifeliği ortadan kaldırdılar. Müslümanlar böylece başsız kalmış oldular.
7. İttihat ve Terakki Partisi'nin gafleti ile girilen 1. Dünya Savaşı, Osmanlı Devletinin yıkılması ile sonuçlanırken, yüz binlerce yetişmiş genç nüfusumuzu da kaybetmiş olduk. Cumhuriyetin başlarında da çeşitli bahanelerle, yetişmiş çok sayıda hoca efendiler ve gençler haksız yere ortadan kaldırılmışlardır. Yetişmiş bir nesil imha edilmiş, dinî ve millî yapımız tahribata uğratılmıştır.
8. 1950'lerde rahmetli Adnan Menderes ile başlayan demokrasi rüzgârı bir rahatlama, ferahlama ve ekonomik kalkınma hamleleri başlattı. Maneviyat cephesinde de birtakım güzel işler yapılmaya başlandı. Fakat muhalefet ve dış mihraklar buna da engel olmayı bildi, bir darbe ile ülkemiz 50 yıl geriye gitti.
9. 1960'tan sonra kurulan Adalet Partisi'ni halkımız, Demokrat Parti'nin devamı olarak gördüğü için destekledi. CHP zihniyeti buna dahi tahammül edemeyerek alaşağı etmişlerdir.
10- 1980'den sonra gelen ANAP iktidarı ve rahmetli Turgut Özal dönemi, Türkiye'de ekonomik, idari ve siyasi sahada çok köklü değişimlerin ve gelişmelerin hayata geçirildiği bir dönem olmuştur.
11- 2002'nin bir sonbaharında başlayan Adalet ve Kalkınma Partisi hamlesi, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde tam bir şahlanma olmuştur. Fakat, AK Parti'nin karşısındaki Birleşik Kitlesel Cephe, o kadar kararlı ve iç/dış destekli ki, AK Parti safında bulunanların çok dikkatli olmaları gerekir.
Sait Yolaçan

Maaş taltifi bütün polislere verilmeli
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne;
Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Antalya'da görev yapan Çevik Kuvvet polisine ikramiye verileceğinin açıklanması, Emniyet'in diğer birimlerinde görev yapan biz polisleri üzdü.
Gezi eylemlerinde görev yapan Çevik Kuvvet polisleri 24'er taltif maaşı karşılığı olan 1000 ila 1500 lira arasında ödüllendirildi. Emniyet teşkilâtı yine ayrıştırıldı.
Çevik Kuvvet polisleri ile omuz omuza görev yapan Trafik polisleri, karakolda çalışanlar, terör, istihbarat, MOBESE gibi değişik birimlerde çalışanlar ile çeşitli illerden İstanbul'a, Ankara'ya getirilen polisler ayırıma tabi tutuldu.
Çevik Kuvvet polislik görevini yapıyor da, diğerleri yapmıyor mu?
Çevik Kuvvete verilen bu para ödülü, diğer birimlerde görevli polislere neden verilmiyor?
Yine, bu olaya gitmemekle beraber karakollarda ve diğer birimlerde 1 Haziran gününden beri, her gün 12 saat çalışan emniyet personelinin suçu, günahı nedir?
Polisler arasında ayırım yapılmamalıdır.
Emniyet Teşkilatı mensupları arasında yaşanan bu ayırımcılığın ortadan kaldırılarak, mağduriyetin önlenmesi için, Emniyet Genel Müdürlüğü Taltif Komisyonu'nun toplanarak, maaş taltifinin birim ayırımı yapılmaksızın, bütün polislere verilmesini talep ediyoruz..
Emniyet Genel Müdürlüğü yetkililerinden, bayram öncesi polislerin yüzünü güldürecek bir müjde bekliyoruz..
İstanbul'da Polis Merkezlerinde görevli bir grup polis memurları

Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ 
İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.