Darbeler nasıl önlenir?

A -
A +

Kardeş ülke Mısır'da olan darbe ve akabinde devam etmekte olan üzücü olaylar, dikkatleri tekrar bu hukuk dışı müdahalelere çekmektedir.

Askerî darbeler ülkemizde müteaddit defalar yaşanmış ve demokrasimiz sık sık kesintiye uğratılmıştır. Bu darbelerin bilançoları ağır olmuş; insan kayıpları, yaralanmalar ve ekonomik kayıplar göz ardı edilemeyecek boyutlarda olmuştur.
Bilindiği gibi demokrasi, monarşi veya oligarşi gibi yönetim biçimleri vardır. Demokrasi dışı yönetim biçimlerinde ya tek bir kişi, ya da belli bir zümrenin hakimiyeti söz konusudur, halk dikkate alınmaz. Darbeler de bu oluşum ve zihniyetlerin mahsulüdür.
Bu illegal müdahalelerde; genellikle başta bazı basın mensupları olmak üzere, iktidar olmaktan ümidini kesen bazı muhalefet partileri, yüksek yargı organları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları da etkili olmuşlardır. Ülkemiz, darbeye davetiye çıkarma ve zemin hazırlamaları çok yaşadı.
Demokrasiden haz duymayan, halkı küçümseyen ve ümitsizleşen bu oluşum ve zihniyetler darbelere destek ve istekli olmasalar; askerî güçler tek başına bu çılgınlığa kapı açmaya cesaret edemezler. Kısaca burada suça iştirak vardır, müteselsil sorumluluk söz konusudur.
Konunun başka bir enteresan boyutu da; demokrasi havarisi kesilen batılı ülkelerden darbelere karşı ciddi tepkilerin gelmemesi. Mısır'daki darbede de bu durum açıkça görüldü. Yine karışıklıkların ve çatışmaların hep İslam ülkelerinde görülmesi de ayrı bir üzücü nokta. Fitne ve fesat tohumlarını Müslüman ülke topraklarına atanlara karşı artık tek vücut olma zamanı gelmiştir...
Askerî darbeler, terör ve kışkırtmaların tek panzehiri; uluslararası demokratik bir oluşumun vücut bulması ve gerektiğinde demokrasi dışı oluşum yaşayan ülkelere müdahale edebilmesi, el koymasıdır. Dünyadaki bütün devletlerden, demokrasiye inanmış ve inanacak olanların oluşturacakları, Birleşmiş Milletler Teşkilatı'na (Güvenlik Konseyi) alternatif bir teşkilatın kurulması gerekir. Bunda din, dil, ırk ve mezhep ayırımı gözetilmemeli; tek kriter olarak demokratik rejim olması noktasında bir araya gelinmeli. Bu durumda ülkeler demokrasi yarışına girer, bu ülkelerde darbe ve terör eylemleri bitecektir.
Bu organizasyonda kararlar salt çoğunlukla alınmalı, her devletin bir oyu olmalı ve süper güçlerin gücü ve inisiyatifi kırılmalıdır. Bu oluşumda ülkemiz öncülük yapabilir.
Necdet Akman


İltimasa alışmış kesimler de demokrasiyi hazmetmeli
Mısır'daki askerî darbe sonrası, bazı belli zihniyetteki insanlarımız, ülkemde sandığın her şey olmadığını ve sandıkta bir parti çıksa da ülkenin kaymağını yemekte olan kendileriyle her daim iyi geçinmesi gerektiğini söylüyorlar. Aksi durumda, askeri gaza getirip ülkede darbe yaptırabilirlermiş!
Sen iktidarda iken, toplumun çoğunluğunu oluşturan mütedeyyin insanlarla her zaman kavgalı olmuşsan, hayatı onlara zindan etmişsin. Sicil bozulmalar, sürgünler, şaibeli ölümler...
Şimdi de onlar iktidara gelince; şunu yapmayacaksın, bunu yapmayacaksın yani anlayacağınız iktidar olamayacaksın diyorsun.
Sen her fırsatta, işine gelmediğinde sokaklarımızın altını üstüne getireceksin! Ben ses çıkarmayacağım! Niye, sen efendisin! Yahu yok böyle bir şey! Senin de iki kolun iki ayağın var, benim de iki kolum iki ayağım var! Seninle benim aramda herhangi bir fark yok!
Sen daha önceleri, işine gelmediğinde ülkemde derin yapıları, yabancı gizli servisleri, mafyayı, masonları vb. yanına alıyordun ve bu derin yapılarla her istediğini yapmaktaydın! Darbe, suikast vb. daha pek çok derin ilişkilerle beni elinde tutmaya çalışırdın!  Ama artık cin şişeye sığmamakta!
Gerek ülkemde ve gerekse diğer İslam ülkelerinde artık bundan böyle bizleri de siyaset sahnesinde göreceksiniz! Evet, bugün Mısır'da asker ülkeye el koydu, ama eminim, yakın bir gelecekte asker de yanlış yaptığını anlayacak ve iktidarı ülkenin seçilmiş evlatlarına bırakacaktır! Zaten Mısır'daki askerî darbede, Mısır ordusundan iki yüze yakın üst rütbeli askerin ordudan istifa edip, Mursi tarafında yerini aldığını gazeteler yazdı. Artık diğer İslam ülkelerinde de darbenin çare olmadığı ve seçilmişlere saygı duyulması gerektiği anlayışı genel olarak hakim durumdadır!
Baksanıza, benim ülkemde de, ülkenin kaymağını yiyenler, çoban Ahmet'in oyuyla iktidara gelen partiyi iktidardan indirmek için, ülke çapında, derin yapılarla her türlü ayak oyunlarını oynamaktalar ama hamdolsun ki, ülkemde artık o eski darbe dönemleri bitmiş. Artık asker eski reflekslerini devam ettirmediğinden, askerimiz asli vazifesi olan vatanı milleti müdafaa ve koruma görevine çekildiğinden, artık bu iltimaslı zümre askerden de umutlarını kestiklerinden ne yapacaklarını bilememekte ve hükümete tepki koyma adına tencere tava çalmaya başlamışlardır!
Gerek ülkemde ve gerekse dünyada artık taşlar yerinden oynamıştır! Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır! Her geçen gün ülke halklarının, özellikle İslam ülkelerindeki  halkların daha çok özgürleştikleri ve inandıkları kişileri seçimle yönetime getirdikleri görülecektir.
Nizamettin Bekar


Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ 
İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.