Yaşı ne, başı ne?

Atasözü bile var; ‘Erkeğin maaşı, kadının yaşı sorulmaz.’ Kadınlara kilosu sorulmaz, yaşı sorulmaz, kadınlar konuşacak sen dinleyeceksin, soru sormak yok! Annadınığn mığ?! İlla da öğrenmek istiyorsanız "kaç yaşındasın?" diye sorulmaz. "Kaç yıldır dünyayı güzelleştiriyorsunuz?" denir. Öğrenin artık bunları!

 

Hayır yani öğrenseniz ne olacak ki? Kadınların tek yaşı yoktur ki… Bir sürü sayı: kimlik yaşı, beden yaşı, ruh yaşı, tecrübe yaşı, ha bi de "hadi ordan be, hiç göstermiyorsun!" yaşı...

 

“Bu fani dünyada ne kadar maziniz var?” gibisinden konuya girilse sıkıntı yok ama bazıları tırcı dayı gibi "Yaş kaç?" diye soruyor! İşte o anda ‘bir kargaşa, bir toz bulutu, gerisini hatırlamıyorum hâkim bey!’ oluyorum.

 

“Geceleri saymazsak yaş 25 yeğenim” tarzı enişte şakası yapıyorum. 438.300 saattir bu dünyada nefes alıyorum diyorum, sözelciler kısa yoldan eleniyor. Tek kaşımı fizana kadar kaldırıp geri püskürtüyorum, olmadı “Yaşımda eşek kalmadı!” deyip kesip atıyorum, malum eşekler 30-40 yıl yaşarmış.

 

Size de soruyorlar mı? Israrla mı?
“Bilmem, her yıl değişiyor” deyin, “Yanımdaki insana göre değişiyor”a müstehzi bir gülüş ekleyin… 27 görünümlü 37 deyin… “Ölemeyecek kadar genç, ölmek isteyecek kadar yaşlıyım… Çok yaşındayım... Henüz haddi aşmadım" falan da olur. Reşit oluşunuzun 10. yıl dönümünü kutladığınızı belirtin. Dolar kuru +18 -10 falan deyin, hesaplasın dursun densiz.

 

Karşımdaki memur sinirlenmişti; “Bakın hanımefendi, işleminizi tamamlayabilmem için yaşınızı girmem gerek!”
“Şairin dediği gibi; Belki kırklarımdayım, belki otuzlarımda! Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında! Hiç bilmiyorum!” 
“Ha nım efen diii…”
“Cevap veriyorum; Otuz iki”
Tam yazıyordu ki duraksadı, ben de yapıştırdım cevabı;
“Kime karşı neyimden utanacağım huleynn, siz kimsiniz?! 100’ün yarısı, haritanın ortası, Nevşehir, 50!
“Hanımefendi bir küçük söylüyorsunuz bir büyük, dalga mı geçiyorsunuz, alayım kimliğinizi!”
“A ah, gerçekten 50, ben doğduğumda dağılmamıştı daha Sovyetler Birliği, ay tamam al kimliği… hıh inandınız mı, bi maşallah deseydiniz bari… Neağ? Ne dik dik bakıyorsunuz, nazar diye bir şey var yani, cık cık… Şu yaşı saklasak bir dert, söylesek bir dert inan ki… 

Ninem diyor ki: Yaşı at pazarında sorarlar.