Tayyip Bey'le bir hatıra..

27 Mart 1994 yerel seçimleri öncesi.. Siyaset aynen bugünkü gibi kızışmış.. Siyasi partiler adaylarını belirlemişler.. Herkes seçime asılıyor.. Ben de o günlerde 15 yıl kadar uğraş verdiğim baba mesleği olan Meyve ve Sebze Komisyonculuğu'nu bırakmışım, yazı çizi işlerine takılıyorum.. Tayyip Erdoğan da o vakitler Refah Partisi İstanbul İl Başkanı ve aynı partinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı.. Adaylar İstanbul'un her köşesini adeta radar gibi tarıyorlar.. Kalabalık ve canlı bir mekân olan İstanbul Meyve Sebze Hâli de partilerce dikkate alınıyor.. Nitekim adayların hemen hepsi Hâl'e gelmişler ve oradaki esnaflardan oy istemişler.. Kabzımalların ifadesiyle; ANAP adayı İlhan Kesici 40 arabalık konvoyla gelmiş, DYP adayı Bedrettin Dalan 50 arabayla, SHP adayı Zülfü Livaneli yine büyük bir konvoyla, DSP adayı Zekeriya Temizel ve CHP adayı Ertuğrul Günay da hatırı sayılır kalabalıklarla Hâl'e çıkarma yapmışlar.. Refah Partisi İstanbul İl teşkilâtının programında da Tayyip Beyi Hâl'e götürmek var.. Hâl camiasıyla ilişkili olduğumuzu bilen Refah Partililer bizi aradılar ve "Sami Bey, Reisi (teşkilât o zamanlar Tayyip Erdoğan'a reis derdi) Hâl'e götürmek istiyoruz, oradaki ağırlığınızı bildiğimizden sizin de gelmenizi rica ediyoruz" dediler.. Biz de; "hay hay, Tayyip Bey'in Hâl'deki gezisine memnuniyetle iştirak ederiz" dedik.. İki gün sonrası için randevulaştık.. Başkaları 40-50 arabalık konvoylarla gidedursun, bizim konvoy oldukça mütevazıydı.. Rahmetli babamla ben bizim arabada, İl Başkanlığından bir partilinin arabası, Tayyip Beyin arabası ve bir tane de koruma eskortu.. Topu topu 4 araba.. Uzatmayalım, Hâl'e girdik, Kabzımallar Tayyip Erdoğan'la ilgilendiler..Hâl yasası da dahil ne sorulduysa Tayyip Bey anında cevapladı.. Ardından yazıhaneleri dolaşmaya başladık.. Kalabalıkla birlikte yürüyoruz bir ara arkamızdan "Tayyyiiiippp" diye bir haykırış duyduk.. Bağıran benim de eski tanıdığım Kasımpaşa'da yeşillik filan satan birisiydi.. Tayyip Bey de bu esnafı tanıdı ve onunla kucaklaşarak hatır sordu.. Esnafın cevabı şöyle oldu; "İyidir be Tayyip, kaynatıyoruz işte çorbayı".. Ardından devam etti esnaf; "delikanlının kralısın sen Kasımpaşalı Tayyip!.. Sana ailece, mahallece dua ediyoruz!.." Esnafa veda ettikten sonra ziyaretleri sürdürdük.. Her yazıhanede buna benzer sıcak muhabbetler oldu.. Bunları niye anlattım değerli okuyucularım?.. Halktan kopmadan, milletiyle tasada ve sevinçte aynı fotoğrafı veren kim olursa olsun başarıyı yakalar.. Özellikle de siyasetçilerin muvaffakiyeti milletinin tarzına ve tavrına uygun yaşamaktan geçer.. AK Parti'nin şu an itibariyle %40'ların üzerinde gözükmesinin altında yatan gerçek de budur.. Ancak şunu da belirtmem gerekir; Tayyip Bey halka inme noktasında pek çok partili arkadaşından daha öndedir ve rüzgârı da zaten o estirmektedir..