Ve beklenen son; Fenerbahçe şampiyon..
Fenerbahçe 18. şampiyonluğunu kazandı.. Sarı lacivertli camiaya kutlu olsun.. Hemen belirteyim ki Trabzonspor'u da tebrik etmek futbol adına centilmence bir duruş olur ki bunu da aklı başında olan taraflı tarafsız herkes yapmalı.. Fenerbahçe'ye göre daha kısıtlı bir kadroya sahip olmasına rağmen şampiyonluğu ligin son dakikasına kadar kovalayan Trabzonspor'un futbolcularını ve başta Şenol Hoca olmak üzere teknik heyetini takdir etmemek futbol ahlâkına ters düşer.. Trabzonspor lig birinciliğini sadece averajla kaybetmiştir.. Buna elbette üzülecektir, ancak bu dünyanın sonu değildir.. Gelelim Fenerbahçe'ye; Şampiyonluğun birkaç kelimelik özeti şöyle; Hırs.. Azim.. Sabır.. Kararlılık.. Eşittir; Şampiyon Fenerbahçe.. Trabzonspor'la girdiği amansız yarışı tabiri caizse burun farkıyla kazanan sarı lacivertli takımın beyefendi ve duruşu sağlam teknik patronu Aykut Kocaman.. Fenerbahçe'nin fedakâr yönetim kurulu üyeleri.. Fenerbahçe kulübünü sağlığından da önde gören gayretli Başkan Aziz Yıldırım.. Ve de yağmurda karda sıcakta ayazda takımlarını yalnız bırakmayan Fenerli vefakâr taraftarlar.. Bu şampiyonlukta elbette hepsinin payları var.. Aykut Hoca, Alex'i saymazsak Fenerbahçe tarihinin bana göre en klâs en estetik gollere imza atan ayağıdır.. Bu sene özellikle ikinci yarıda Fener'e oynattığı futbola bakıldığında takımına kendi oyun karakterini yansıttığını görürsünüz.. Futbol sahalarının bu centilmen ismi, Fenerbahçe'nin 96 yılında Trabzon'da adeta şampiyonluğunu ilân ettiği maç sonunda yaptığı konuşmada empati yaparak Trabzonspor'lu futbolcuların o anki üzüntülü durumlarını paylaşmıştı..Ancak ne hazindir ki, o zamanki başkan Ali Şen'in hazımsızlığı ve kaprisi yüzünden yıllarını verdiği Fenerbahçe'den ayrılmak zorunda kalmıştı.. "Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner" misali, geçtiğimiz sezon başında da Fenerbahçe'ye teknik direktör oldu ve daha ilk yılında takımını şampiyon yaptı.. Fenerbahçe'nin şampiyonluk serüveninin bir diğer önemli aktörü hiç şüphesiz ki kaptan Alex.. Yıllarını futbol denen oyunu seyretmekle geçirmiş birisi olarak şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim; Alex gibi bir virtüözü değil Türkiye'de dünyada az gördüm!.. Bakmayın siz Alex koşmuyormuş, oyunu yavaşlatıyormuş, zırvalarına.. O palavraları sıkanların hepsi şimdi mosmor!.. Sıkıntıdan topu taça atıp duruyorlar.. Aykut'un dediği gibi adamın düşüncesi hızlı.. Adam topu koşturuyor.. Koşsa ne olur, koşmasa ne olur?.. Ankaragücü'ne attığı o yüzde yüz zeka ürünü olan aşırtma vuruşu dünyada kaç futbolcu yapabilir?.. Futbol denen oyunda birileri işin hamallığını yapar, kimileri ise kasada para toplar.. Alex de işin kasadarı.. Hasıl-ı kelâm, netice-i meram; Fenerbahçeli tüm futbolcuları tebrik ediyorum.. Şampiyonlukları helâldir.. Hem de analarının ak sütü gibi..