Zenginlik ne kadar zamanda sindirilir?..

A -
A +

Tarihçi Süleyman Zeki Bağlan'la zaman zaman konuşuruz.. Tespitlerinden faydalanırız.. Yine bir sohbet esnasında; "Sami Bey; zenginlik yedi kuşakta hazmedilir" demişti.. Peki bu hazım kaç sene sürer, diye sorduğumuzda da cevabı; bir kuşak 25 sene olduğuna göre, yekün 175 sene, olmuştu.. Ben de eyvahlar olsun, demiştim.. Ardından da eklemiştim; bu zamanda bu evsafa uygun insan bulunur mu, hocam?.. Öyle ya; adamı görüyorsunuz kerli ferli.. Ama ilişkiye girdiğinizde, güneşi gören kar misali, başlıyor erimeye.. Cibilliyeti çıkıyor ortaya. Bu durum, lâik, çağdaş takılanlara da sirayet etmiş, suret-i Hak'tan gözükenlere de.. Birisi maiyetinde çalıştırdığı işçisine on para zam vereceğim diye türlü hokkabazlıklara giriyor.. Ağlıyor, sızlıyor, işlerinin bozuk olduğunu yüksek sesle haykırıyor.. Ama bir bakıyorsunuz ki, Noel için Paris'e koşuyor, Bayram tatilini bahane edip, Londra'ya zıplıyor.. Sorulduğunda da cevabı; ne yapayım, stres atıyorum, oluyor.. Tabii parayı havada kazanıp tavada yiyen bu tipler, Şanzelize'nin parıltılı restoranlarında somon fümeyi, mantarlı flaminyonu, ahtapotu, mideye indiredursunlar, kıt kanaat geçinen garibanlar da koro halinde "zehir zıkkım olsun" sloganını patlatıyorlar.. Madalyonun bir de ters yüzü var.. Adamın diğeri de öyle bir görüntü veriyor ki, sanki ismi Halim, soyadı Selim!.. Konuşurken tevazudan insanın yüzüne bakmıyor, o derece saygılı.. Haccı, Umresi de bol.. Pek çok da işletmenin sahibi.. "Hay Allah, bunların adedini arttırsın" diye dua ediyorsunuz.. Ancak onun da müesseselerinde çalışanlar aç biilaç geziyor.. Koskoca senede yüz lira fark alamayan geçim sihirbazları, çoluk çocuk geçindirmenin problemini çözmekle uğraşıyorlar.. Ama patron kardeşimiz, mutlu ve de huzurlu.. Barlarda pavyonlarda "baba parasıyla ceket yakıp, tabak kıranları, ya da birbirini mıncıklayan düşük ahlâklıları" nasıl reddediyorsam, bu tür insanlara da, kendinize gelin ey badem bıyıklı zamane trilyonerleri diye sesleniyorum.. Peki ya zenginliklerini tam hazmedenler?.. Onlar elbette ölçülüdürler.. Eskiden ne hamiyetsever zenginler varmış.. Kazandığı parayı işçileriyle paylaşan, hatta işçilerini fabrikasına ortak eden ne gönlü gani müteşebbisler varmış.. Maiyetinde çalıştırdıklarına yavrum, canım, evlâdım, sözcükleriyle hitap eden, yemeğini bile çalışanlarıyla birlikte yiyen ne âlicenap kişizadeler varmış.. Nerede onlar?.. Tarih oldular!.. Netice-i kelâm; Zenginlik yedi göbekte sindirilirmiş!.. Kulakların çınlasın Süleyman Hoca.. Bizim de ufkumuzu açıyorsun.. Yeni tespitlerini bekliyorum.. Geciktirme.. *** NOT; Alem-i İslam'ın Regaib Kandilini tebrik eder, Yüce Allah'tan huzur, sağlık ve esenlik dolu günler dilerim..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.