Korkacak bir şey yok

A -
A +

Efendimiz, eshabına nasîhat ediyordu. - Mümin kabre girince, iki suâl meleği gelir. Ancak çok heybetli ve korkunçturlar. Suale çekerler her öleni. Hz. Ömer sordu: - Kabirde aklımız başımızda olacak mı yâ Resulallah? - Evet yâ Ömer. O zaman rahatlayıp arzetti: - Öyleyse korkacak bir şey yok. Hazret-i Ali, onun bu sözüne şaştı. Zira "Korkacak bir şey yok" diyordu açıkça. Ömer Fârûk vefat edince, hatırladı bu sözünü. "Şimdi göreceğiz" diye geçirdi içinden. "Bakalım dâvâsının eri olacak mı?" Definden sonra cemaat dağıldı. O, bekledi kabir başında. Rabbin kim, dinin nedir? Yalnız kalınca, gözlerini yumup kalben teveccüh etti kabire. Hak teala kaldırdı gözünden perdeyi. Hz. Ömer'in kabir ahvalini açıkça seyrediyordu artık. Az sonra melekler gelip suale başladılar: - Rabbin kim, dinin nedir?... Gerçekten çok korkunç ve heybetliydiler. Ama Hz. Ömer sakin, korkusuz ve endişesizdi. Sordu o meleklere. - Siz nereden geliyorsunuz? - Yedinci kat gökten. - Yedinci kat gök ile benim kabir arası ne kadar mesâfedir? - Yedibin yıllık yoldur. Rabbinizi unuttunuz mu? - Pekii siz bu kadar uzun yol katedip buraya gelinceye kadar Rabbinizi unuttunuz mu? - Hayır, unutmadık. O zaman dedi ki: - Siz, yedibin yıllık yoldan geldiğiniz halde Rabbinizi unutmadınız da, ben, az önce evimden çıkıp buraya geldim. Hiç unutur muyum? Sonra iki meleği sımsıkı tuttu. - Söz verin bana şimdi. - Ne hususta? - Bu ümmete, böyle korkunç ve heybetli gelmeyeceğinize dair. Söz verince bıraktı onları. Hz. Ali gözlerini açıp mırıldandı: - Sözünün eriymişsin ey kardeşim Ömer! Ve bir Fatiha okuyup gönderdi ruhuna. Geri dönerken ağlıyordu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.