İlim aşkıyla yanıyordu

A -
A +

Revak Sultan Manisa'da yaşayan bir velîdir. Gençliğinde bir ilim sevdası sardı onu. Kalbi, ilim aşkıyla yandı tutuştu. Ve bir gün açtı bunu anne babasına: - Beni Allahü teâlâya hibe edin. Gidip Onun dinini öğrenip döneyim! dedi. Onlar memnun oldular. - Peki oğlum. Var git, ilim öğren! O gün çıktı Manisa'dan. Ancak kısa bir müddet sonra dönüp geldi. Gece vakti çaldı kapıyı. Babası seslendi içerden: - Kimsiniz? - Benim, oğlunuz. Kapının açılmasını beklerken babasının sesini işitti: - Ben oğlumu Allah yoluna vermiştim. Geri almam! Bu cevapla geri döndü. Ve bütün ilimleri bitirip, maddi ve manevi üstünlüklere kavuşmuş olarak geldi bu defa. Dedikodu, iftira, yalan Köylerin birinde bir fitne ve dedikodu başladı bu zat hakkında. Sonra birini gönderip, - Git söyle. İnsanları aldatmasın! dediler. Adam dergaha gelip oturdu bir kenarda. "Revak Sultan" sohbet ediyordu o sırada. Onu görünce, cemaate dönüp, - Kardeşlerim! buyurdu. Bir Müslüman hakkında, bilmeden ileri geri konuşmak hiç uygun değildir. Hele iftira, hiç yakışmaz! Şaşkına döndüler Sohbetten sonra o kimseye bir kutu verdi ve - Bunu götür, köy halkının huzurunda aç! buyurdu. O kimse, "Peki efendim!" deyip döndü köye. Köylüler merakla bekliyorlardı ki şöyle seslendi onlara: - Arkadaşlar! O kişi, hiç de zannettiğimiz gibi biri değil. Faziletli bir kişi olduğu yüzünden okunuyor. Şu kutuyu da size gönderdi. Sonra açtı kutuyu. Gördükleri manzara karşısında şaşkına döndü köylüler. Zira kutunun içinde bir miktar "Pamuk" vardı. Üzerinde de kıpkırmızı ve yanar halde bir "Ateş koru" duruyor, ama o pamuğu yakmıyordu. Hatalarını anlayıp, hepsi özür dilediler bu Allah dostundan.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.