Su-i zandan sakın!

A -
A +

Hacı Sütçü Efendi , Manisa velilerindendir. Bir gün bir genç geldi bu zata. Nasihat istedi. Ona buyurdu ki: - Bir mümin hakkında hoş olmayan bir şey duyarsan, hemen o söze inanıp da su-i zan etme o kimseye. Delikanlı sordu: - Ya doğruysa hocam? - Olsun, sen yine de birden yetmişe kadar hüsn-ü zan kapısı ara. Ve iyiye yor onu mutlaka. Dinimizde "Hüsnü zan" esastır. Veren aziz olur Delikanlı rica etti. - Başka hocam? Buyurdu ki: - Her ihtiyacını yalnız Allahü teâlâya arz et. Allah'tan istemek, izzet ve iftihardır kul için. - Ya kullardan istemek? - O, yüz karasıdır. Sen isteyici değil, bilakis verici ol. Zira dinimiz, vermek üzerine kurulmuştur. Veren aziz olur, alansa zelil. Genç sordu: - Ya verecek bir şeyimiz yoksa? - Bir güleryüz göster hiç olmazsa. Tebessüm et. İnsanlar seni görünce ferahlasınlar. - Bu da bir şey vermek midir? - Elbette. Hatta insanları ferahlatmak, bir nevi sadakadır dinimizde. Ömrünü boşa geçirme Bir gün de, bir gence buyurdu ki: - Ömür, çok kıymetli bir sermayedir evladım. Onu boşa geçirme. Genç umursamadı. - Ben henüz gencim hocam. Mübarek acıyarak baktı ona. - Bu gençlik böyle devam etmez evladım. - Devam etmez mi? - Etmez tabii. Vaktiyle ben de senin gibi gençtim. Ama bak, şimdi yaşlandım. Geçmişte boşa geçirdiğim zamanlarıma üzülüyorum. O günleri arıyor, ama bulamıyorum. Delikanlı sordu: - O günleri bulsaydınız, ne yapardınız? - İslamiyeti öğrenir, başkalarına da öğretirdim. E-mail: auyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 Fax: (0 212) 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.