Ömer bin Hattab

A -
A +

Kureyş müşrikleri, Hz. Hamza'nın Müslüman olma şokunu henüz atlatamamışlardı ki, bu defa hiç ummadıkları biri daha Müslüman olmak üzereydi ve Onun iman etmesiyle küfrün dünyası başlarına yıkılacaktı! Kim miydi o kişi? Ömer bin Hattab!.. Kureyş'in şöhretli isimlerinden. İri yarı, heybetli, kızıl gür saçlı, sık sakallı bir pehlivan. Lügatinde "korku" kelimesi olmayan bir yiğit. Öfke ile çıktı evden! Henüz iman etmemişti ki, bir gün öfke ile çıktı evden. Kâbe'ye doğru yürümeye başladı. Kızgın ve hiddetliydi. Yürürken yer sallanıyordu sanki! Peki ya niyeti? Efendimizi uyarmak (!) - Vazgeç bu sevdadan!diyecekti Ona. - Dinimize ilişme! Bizimle uğraşma. Yoksa pişman olursun!deyip, ihtar edecekti onu güya. Çünkü onun yüzünden ikilik çıkmıştı Kureyş'te! Baba oğlundan ayrılıyordu, kardeş kardeşten. Böyle giderse cemiyet çözülecek, gemi su alacaktı. "Asırlık çınar" kuruyacak, töreler bozulacaktı. O, öyle inanıyordu. Ama hayır! Ömer yanılıyordu. Hayat bulması için Aynen kendi öz yavrusunu diri diri toprağa gömerken yanıldığı gibi. "Asırlık çınar" dediği Kureyş, çoktan kurumuştu zaten. Hatta ölmüştü. Onun hayat bulması, bir tek şeye bağlıydı. Onun "sallallahü aleyhi ve sellem" getirdiği dine uymaya. Ona tabi olmaya. Ama Ömer, şimdilik bunun farkında değildi. O, şu anda dağ gibi heybetiyle Kâbe'ye yürüyordu. Efendimizi bulacak ve Onu ihtar edecekti. Nihayet vardı Beytullaha... Evet, Resulullah oradaydı ve yeni nazil olan "El-Haakka" suresini okuyordu insanlara... E-mail: auyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 Fax: (0 212) 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.