"Başını koparırım"

A -
A +

Ömer bin Hattab kapıda görününce, Resulullaha bir zarar gelmesinden korktu müminler! Hz. Hamza teselli ediyordu onları: - Korkmayın! Gelen, bir kişidir. İyi niyetle geldiyse hoş geldi. Yoksa... Kılıcını sıyırdı o ara. - Yoksa şu kılıçla başını koparırım! Sonra kapıyı açıp çıktı dışarı. Ve kükredi adeta: - Yâ Ömer! Sen bizi ne zannediyorsun? Biz, Abdülmuttalip oğullarıyız. Bi-iznillah demiri çiğner, havaya püskürtürüz. Bize karşı zafer bulacağını zannediyorsan aldanıyorsun! Sevgiyle kucakladılar Ve ekledi: - Hele Resulullahın kılına bile dokundurtmayız, haberin ola! Efendimiz, kapıya gelip, güler yüzle karşıladılar İbni Hattab'ı. Eshab-ı kiram, elleri kılıç kabzalarında tetikte bekliyorlardı ki, Efendimiz, - Çekiliniz! Yanından ayrılınız! buyurup, sevgiyle kucakladılar Hz. Ömer'i. Öyle sıktılar ki, kemikleri birbirine geçti sanki. Bu arada Hz. Ömer'in kılıcı düştü omuzundan. Kendi de diz üstü yere çöktü. Efendimiz onu omuzlarından tutup kaldırdılar ve - İmana gel yâ Ömer! buyurdular. O anda "Şehadet" yankılandı odada. Sevinçlerinden "Tekbir" getirdi Efendimiz. Müminler de bir ağızdan tekrar ettiler. Allahü ekber! Allahü ekber! Yer gök tekbir sedalarıyla inledi o gün. Erkam'ın evi, bir anda bayram yerine dönmüştü. Hz. Ömer hicabından önüne bakıyordu ki, Efenimiz onun başını öpüp dua buyurdular. "Seninle kırk olduk" O anda Cebrail aleyhisselam geldi. Enfal suresinin 64'üncü ayetini getirmişti ki, mealen; "Ey Peygamberim! Sana, yardımcı olarak Allah ve müminlerden sana tâbi olanlar yetişir!" buyuruluyordu. Hz. Ömer edeble sordu Efendimize: - Kardeşlerimiz kaç kişidir? Efendimiz; - Seninle kırk olduk. buyurdular...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.