"Seninle kırk olduk"

A -
A +

Hz. Ömer imana gelince sordu: - Yâ Resulallah! Kardeşlerimiz kaç kişidir? Efendimiz, - Seninle kırk olduk, buyurdular. Arz etti ki: - Yâ Resulallah, kâfirler Lat ve Uzza putlarına aşikâre ibadet ederken, biz, onsekiz bin âlemin Rabbine niçin gizli gizli ibadet ediyoruz? Ve ekledi: - İzin ver, çıkalım, haykıralım tevhidi. Rabbimize aşikâre ibadet yapalım. Kimden çekiniyoruz? Hedef, Kâbe-i şerif... Efendimiz uygun gördü bu fikri. Ve hep birlikte çıktılar o evden. Hedef, Kâbe-i şerifti. Oraya gidilecek, müşriklerin gözü önünde saf tutup namaza durulacaktı. Evet, meydanlar selama dursun. Müslümanlar geliyor! Ve kırk garip mümin, Kâbe'ye doğru yürüyüşe geçtiler. Efendimizin sağında Hz. Hamza, Önünde hazret-i Ali, Onun önünde Ömer bin Hattab, Ve arkada diğer sahabiler vardı... Ayaklarını kuvvetlice yere vurarak, heybetle yürüyorlar, geçtikleri yerlerden toz bulutu yükseliyordu... Müşrikler ne yapıyordu? Peki ya müşrikler? Onlar, Kâbe yanında oturmuş laflıyorlardı o esnada. Mevzu, Ömer bin Hattab'tı tabii. Zira o, bir gün önce Ebu Cehil'in kışkırtmasıyla galeyana gelmiş ve Resulullahı öldürmek için pür hiddet yollara düşmüştü. Ümit ve sevinçle ondan haber bekliyorlardı ki, uzaktan bir toz bulutu gördüler birden. Biri sevinçle haykırdı: - İşte, geliyor! - Kim geliyor? - Kim olacak, Ömer bin Hattab. - O mu gerçekten? - Tabii ya, başka kim olabilir? - Evet evet, o geliyor. Az sonra eşkaller belirmişti. Evet, gerçekten de Oydu gelen... E-mail: auyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 Fax: (0 212) 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.