Ekmek bulamazlardı!

A -
A +

Hacı Bektaş Dede, Manisa erenlerindendir. Babası vefat edince, annesiyle birlikte zor günler geçirdiler. Ancak asil hanım, kimseden yardım istemedi. Hacı Bektaş, çocuk olmasına rağmen çoğu günlerini oruçla geçirir, su ile yapardı iftarını. Zira ekmek bulamazlardı yemeye. Ancak bir gün; Çok acıktı ve yemek için bir şeyler istedi annesinden. Lakin pişirecek hiçbir şey yoktu evlerinde. Öğle namazını müteakip tekrar yemek istedi. Anne çaresizdi. Tencereye su doldurup, sürdü ateşe. Hani yemek pişiriyormuş gibi yaptı. Çaresizdi çünkü Ne yapsın? Zor durumdaydı. Az sonra sordu oğlu: - Ne oldu anne? Yemek hâlâ pişmedi mi? Dertli anne, yaşlı gözlerle cevapladı: - Yok yavrum, henüz pişmedi. Aslında pişeceği de yoktu. İkindi namazından sonra artık açlığa dayanamayan küçük Hacı Bektaş, geldi ocak başına. Kaldırdı tencerenin kapağını. Bir de ne görsün, bir tencere dolusu "pilav". Sevinçle bağırdı annesine: - Anneciğim pilav pişmiş! Gözlerine inanamadı Kadıncağız koştu ocağa. Ancak inanamadı gördüğüne. Evet, tencere ağzına kadar pilav doluydu. *** Bu zat, akrabasından bir hanıma, - Komşularla iyi geçin. Bu, iyi bir huydur! buyurdu. Sonra şunu anlattı: Peygamber Efendimize bir kadını methedip, - Çok ibadet yapıyor,dediler. Efendimiz sordu: - Komşularıyla arası nasıl? - İyi değil, onları üzüyor. Buyurdular ki: - Öyleyse o kadın Cehennemliktir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.