"O zatın hürmetine..."

A -
A +

Manisa-Akşehir'de, Şeyh Sinan Camii avlusunda bir velî zat yatıyor. Şeyh Sinan Efendi... Sevenlerinden biri hastalanıp yatağa düştü bir gün. Doktorlar çare bulamadı derdine. Adamcağız çaresizdi. Nihayet bu zatı hatırladı. Ve Manisa'daki bir dostuna mektup yazıp rica etti: "Şeyh Sinan hazretlerinin türbesine git. Orada bana dua et. Ola ki Hak teâlâ o zatın hürmetine bana şifa verir." Mektubun üzerinden bir hafta kadar geçmişti ki, bir cuma sabahı, ani bir iyileşme hissetti vücudunda. ? Fırladı yataktan... Bütün ağrıları dinmiş, sıhhate kavuşmuştu tamamen. Sevinçle fırladı yataktan. Hastalığından eser kalmamıştı. Birkaç gün sonra; Manisa'daki arkadaşından mektup geldi. Diyordu ki: "Cuma sabahı türbeye gidip, hastalığın için dua ettim. Ümid ederim şimdi iyileşmişsindir. Selam ederim." Adamcağız bu cümleleri okuyunca, tutamadı gözyaşlarını. Derhal bir Fatiha okudu. Ve gönderdi mübarek ruhuna. Nasihat dinlemiyorlar Bir gün biri sordu bu zata: -Hocam, çocuklarıma nasihat ediyorum, dinlemiyorlar. Acaba sebebi nedir? Mübarek buyurdu ki: - Bir nasihat dinlenmiyorsa, bunun iki sebebi vardır. - Nedir onlar hocam? - Ya dinleyenlerin kalpleri günah işlemekten kararmıştır. - Ya da hocam? - Ya da nasihat eden, söylediğini kendi yapmıyordur. Adam düşünceye daldı ve "Ben söylediklerimi yapmıyorum" dedi yavaşça. Buyurdu ki: - Öyleyse sebep budur!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.