Ağlayın, ağlatmayın!

A -
A +

Celaleddin-i Hindî, Hindistan'da yetişen velilerdendir. Bir gün cemaatine buyurdu ki: - Mazlum olun, zalim olmayın. Alacaklı olun, borçlu olmayın. Üzülün üzmeyin. Ağlayın, ağlatmayın. Kimseden beddua almayın! Sonra şunu anlattı: Muhyiddin-i Arabî hazretlerini, yakınları, vefatından sonra rüyada çok yüksek bir derecede görünce, - Efendim, bu yüksek dereceye kavuşmanızı neye borçlusunuz? diye sordular. Günahımı alıyorlar! Buyurdu ki: - Vefatımdan sonra, hakkımda o kadar çok dedikodu yapılıyor ki, derecem devamlı yükseliyor. *** Bir gün de buyurdu ki: - İnsan parasıyla bir şey alabilir veya iradesiyle bir yere gidebilir. Ama "İman"ı parayla alamaz. İradesiyle "İman"a kavuşamaz. - Peki nasıl kavuşur? diye sordular. Buyurdu ki: - Üç şekilde. Birincisi, Cenab-ı Hak, şartsız olarak dilediğine bunu ihsan eder. İkincisi dua etmekle kavuşur. - Bir dua ile mi? - Evet, bir insan, ömründe bir defa bile olsa, "Yâ Rabbî, bana hidayet nasib eyle" diye dua etse, o kimse ölmeden önce imana kavuşur. Yeter ki istesin!.. - Mutlaka mı hocam? - Evet, Allahü teala vadediyor çünkü. Hangi dinden, hangi ırktan olursa olsun, farketmez. Yeter ki istesin. Mutlaka kavuşur. - Ya üçüncüsü hocam? - Üçüncüsü dua almakla olur. - Kimin duasını? - Farketmez. İnsan öyle muhtaç birine iyilik eder, onu sevindirip öyle bir dua alır ki, Hak teala mükâfat olarak ona İslamiyeti nasib eder. Ve şöyle bitirdi: - Öyleyse kim olursa olsun herkesin duasını almaya bakın!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.