Huzura ermenin yolu

A -
A +

Cemel Ali Dede, Konya'da yetişen evliyadandır. Bir gün; - Huzura ermenin yolu nedir? diye sordular bu zata. - Sabırdır, buyurdu. Ve şöyle izah etti: - "Huzur"u, bir odanın içinde kilitli farzedin. İşte o odanın anahtarı "Sabır"dır. Sabrederseniz, kapı açılır ve huzura kavuşursunuz. *** Bir gün de, biri geldi bu zata. - Hocam, dedi. Haksız yere bizi üzenler oluyor. Ne yapalım? Buyurdu ki: - Eden, kendine eder kardeşim. "Yanına kâr kalmaz" Adam sordu: - Yani cezasını görür mü? - Elbette. Yanına kâr kalmaz. Ya kendinden çıkar, ya çocuğundan. - Ama hocam, o kimseler saltanat sürüyorlar. Buyurdu ki: - Bugün öyle ama yarın ne olacağı belli olmaz. Allahü teala zalimlere mühlet verir, ama ihmal etmez. *** Bir kandil gecesinde; - Bu gece çok sevinçliyiz, buyurdu. - Neden? diye sordular. Buyurdu ki: - Çünkü böyle mübarek geceler, "Umumi af günleri" gibidir. "İnanmak şartıyla" Sordular: - Nasıl yani hocam? Buyurdu ki: - Hani hükümetler, zaman zaman af çıkarırlar ya; - Evet. - İşte Allahü teala da kullarının birikmiş günahlarını bağışlamak için umumi af ilan ediyor bu gecelerde. Fakaaat... - Fakatı ne hocam? - Tabii ki inanmak şartıyla. Yeter ki, o geceye, o gece olarak inanalım ve o geceden ümitli olalım. - İnanılmazsa? - İnanmayan, bu affa kavuşamaz. Çünkü "İnkâr eden mahrum kalır" sözü meşhurdur. E-mail: auyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 Fax: (0 212) 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.