Allah bir kulu sevmiyorsa

A -
A +

Horasan'da yetişip Bağdat'ta vefat eden velilerden Davud-i Tâî, bir gün sevdiklerine sordu: - Allahü teâlânın, bir kulunu sevmemesinin alameti nedir, biliyor musunuz? - Bilmiyoruz, dediler. Buyurdu ki: - Onun, ne dünyaya, ne de ahirete hiç faydası olmayan işlerle uğraşmasıdır. Ve ekledi: - Zira "Malayani" ile uğraşanı, "Dedikodu" ile vakit geçireni, hele "Gıybet" ederek vakit öldüreni Allah sevmez. Büyük günah... - Gıybet de büyük günahlardan mıdır? diye sordular. Buyurdu ki: - "Gıybet" günahı, "Zina" günahından büyüktür. *** Kendini bilmezin biri, sokakta bir şeyler yiyerek gidiyordu ki, "bu velî"yi gördü birden. Ve alay etti bu Allah adamıyla. Şanına yakışmayan kelimeler kullandı. Mübarek, hiç oralı olmayıp, devam etti yoluna. Ama kalbi kırılmıştı. Birkaç dakika sonra... Aynı yerde adamın "ölüsüyle" karşılaştı insanlar. Yediği o şey boğazında kalmış ve ölümüne sebep olmuştu. Eh, bu büyükleri üzmeye gelmez. Onlar, Hak tealanın "sevgili kulları"dır. Onları incitenleri cezasız bırakmaz Kim kimi seviyorsa Bir gün de sevdiklerine sordu bu zat: - Peygamberleri seviyor musunuz? - Seviyoruz, dediler. - Eshab-ı kiramı seviyor musunuz? - Çok seviyoruz. - Peki ya evliyaları? - Onları da çok seviyoruz. - O halde bir müjde vereyim mi size? - Çok seviniriz hocam. Buyurdu ki: - Sizler, ahirette o çok sevdiğiniz Peygamberlerle, Eshab-ı kiramla ve velilerle beraber olacaksınız. Bunu duyunca çok sevindiler. - Öyle mi hocam? - Evet. Kişi, sevdiği kimselerle beraber olacak ahirette. Peygamberimiz öyle buyuruyor. E-mail: auyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 Fax: (0 212) 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.