"Gayemiz kurtarmaktır"

A -
A +

Bosna'nın Mostar kasabasında yaşayan "Ali Dede Bosnevî" hazretleri, bir gün evden çıkıp çarşıya gitti ve bir dükkandan alış veriş yaptı. Alınan şeyler "Bir altın" tutmuştu. Verdi bir altını. Tam dükkandan çıkıyordu ki, adam bağırdı arkasından: - Bir dakika efendi! Mübarek geri döndü. - Hayırdır, bir şey mi var? - Bu altın sahte. Al bunu, sağlamını ver! Aslında sahte falan değildi altın. Adamın kendisi sahtekârdı. Buyurdu ki: - Ben size halis altın verdim. Lütfen iyi bakın. Başkasıyla karıştırmış olmayasınız. "Bu altın sahte!.." Adam diretti: - Hayır, sahte altın verdin! - Pekâlâbuyurdu. Ve almış olduğu malları bırakıp çıktı dükkandan. Kalbi kırılmıştı. O çıkınca, dükkan sahibinin karnına "bir sancı" girdi ki sormayın. Sanki bıçak saplanmıştı böğrüne. Kıvranıyordu. Ancak bu, hidayetine sebep oldu adamın. Kendi kendine, - "Eyvaah!" dedi. "Ben ne yaptım? O, mübarek bir kişi olmalı ki, bana bu cezayı verdi Allah". Kalbi pişmanlık ateşiyle yanıyordu. Bu düşünce içinde fırladı dükkandan. Koşup yetişti bu Allah dostuna ve yalvardı: - Efendim ne olur beni affedin. Mübarek dönüp baktı adama. - Hayrola ne oldu? - Ben size yalan söyledim. - Öyle mi? "Çok pişmanım" - Evet. Altınınız sahte değildi. Asıl sahtekâr bendim. Ama şimdi çok pişmanım yaptığıma. Mübarek, merhamet nazarıyla baktı ona. O bakışla sancısı durdu adamın. Tamamen iyileşti. Ellerini öpüp, talebesi olmakla şereflendi aynı gün. ??? Bir gün de; - Ahirette azaptan kurtulmak için ne yapmalı? diye sordular bu zata. Buyurdu ki: - Ehl-i sünnet âlimlerine uyan veya onların kitabını okuyan kurtulur. Ve ekledi: - Gayemiz, bir kişiyi olsun küfürden kurtarmaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.