"Cenaze suyumu ısıt!"

A -
A +

Evliyanın büyüklerinden ve Yemen'de vefat eden "Ebu Abdullah Hodramî" hazretleri, bir gün gusul abdesti alıp seslendi hanımına. Hanımı koşup geldi yanına. - Buyur efendi, emret! - Hanım, az sonra ecel şerbetini içeceğim. Çabuk cenaze suyumu ısıt. Ama fazla sıcak olmasın! Ve ilave etti: - Tanıdıklara da haber ver. Gelip cenazemde hazır bulunsunlar! Kadın şaşırdı tabii, üzüldü. Ancak ciddiydi iş. Ağlayarak çıktı evden. Dolaşıp haber verdi bütün tanıdıklara. Geri geldiğinde namazda buldu beyini. "Hazırım davetine!" Mübarek, namazını bitirip dua etti: - Yâ Rabbî, bana bir emanet vermiştin. Şimdi onu alacaksın. Hazırım davetine. Seni ve Resulünü çok seviyorum. Beni bu sevgime bağışla! Sonra Şehadeti söyleyip ruhunu teslim etti. *** Bir gün, bir genç gelip dert yandı bu zata: - Hocam, çok sıkılıyorum. Bana ne tavsiye edersiniz? Buyurdu ki: - Kalbin sıkılıyorsa, şifası belli evladım. - Belli mi? Nedir peki? - Allahü tealayı zikretmek. - Zikretmek mi? - Evet. Kalplerin rahatlaması, Allahın zikriyle olur ancak. Sordu: - Zikretmek nasıl olur hocam? - Rabbimizin emir ve yasaklarını öğrenmek ve bunlara göre yaşamakla. "Zikretmek bu mudur?" - Bunları yapmak zikir midir? - Elbette. Her an Onun emirlerini düşünüp, her işini bunlara göre yapmaya çalışan kimse, her an Allahı zikretmiş olur. - O zaman sıkıntım gider mi? - Tabii ki. Onun emirlerine göre yaşayan, mutlu ve huzurlu olur daima. *** Bir gün de cemaatine, - Kardeşlerim, buyurdu. Herkese iyilik etmeye mecbur değiliz. Ama kimseye kötülük etmeye de hakkımız yoktur. Müslüman, kimseye kötülük yapmaz. - Kötülük edene de mi hocam? - Evet. Müslüman ona da karşılık vermez. Sabreder. Hatta tatlı dille nasihat eder ona.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.