Bunu yesin, birşeyi kalmaz

A -
A +

Hama şehrinde yaşayıp Halep'te vefat eden "Ahmet Hamamî" hazretleri, bir gün evden çıkıp, zamanın sultanına gitti. Ve emr-i ma'rufta bulundu kendisine. Ancak sultan dinlemedi onu. İyi muamelede bulunmadı. Bu yüzden kalbi kırıldı mübareğin. Mahzun olmuştu. Ama o akşam... Birden hastalandı sultan. Ağrıdan kıvranıyordu. Doktorlar aciz kaldılar. Nihayet ölecek duruma gelmişti ki, bu hal, malum oldu bu Velîye. Yine acıdı ve bir miktar bal gönderip, - Bunu yesin. Bir şeyi kalmaz, buyurdu. Tamamen iyileşti Acele yetiştirdiler balı sultana. O baldan bir kaşık alır almaz kesildi ağrısı. İyileşti tamamen. Hiç bir şeyi kalmamıştı. Bu sefer utandı yaptığına. Mahcup ve pişman oldu. Hemen dergaha koştu ve - Özür dilerim hocam,dedi. Elini öpüp artık ayrılmadı yanından. Her ne iş olsa, ona danışıyordu artık. *** Bir gün, cemaatten biri, - Hocam zikir nedir? diye sordu bu zata. Buyurdu ki: - Zikir, Allahü tealayı anmak, yani hatırlamaktır. Sonra izah etti: - Bir iki kişi, bir yerde oturur, Allah'tan ve Peygamberden bahsederlerse, zikr etmiş olurlar. - Öyle mi hocam? - Evet. Bir ilmihal kitabı açıp okumak da zikirdir. Melekler, böyle meclisleri bulunca hemen oraya üşüşür, onları sarar, onlar için duada bulunurlar. Açıkça "Sus!" deyin! Bu büyük zat, gıybet edilmesine asla müsade etmez, hemen sustururdu. Bir gün, - Hocam, gıybet eden olunca hemen susturuyorsunuz. Hikmeti nedir? diye sordular bu zata. Buyurdu ki: - Gıybet edeni susturana, yüz şehid sevabı veriliyor da ondan. - Öyle mi. Peki nasıl susturacağız? - Açıkça "Sus!" diyeceksiniz. - Bir "Sus!" demekle mi yüz şehid sevabı kazanıyoruz? - Evet. Hem bu kadar sevap kazanıyorsunuz, hem de o müslümanı günahtan kurtarmış oluyorsunuz. E-mail: auyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 Fax: (0 212) 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.