Vakitsiz bir ziyaret

A -
A +

Anadolu'da yetişen ve Konya'da vefat eden "Ahmet Eflakî" hazretleri, bir akşam vakti sevdiklerinden birinin evine gitmişti. Ancak vakitsiz bir ziyaretti bu. Hoş beşten sonra sordu ev sahibine: - Sizin bu eviniz çok eski değil mi? Adam cevapladı: - Evet efendim. Dedemizden kalma eski bir yapıdır. Mübarek, şöyle bir etrafa göz gezdirdikten sonra, - Bu gece bu evde kalmasanız, buyurdu. - Nerde kalalım hocam? - Bize gidelim. Sizi misafir edeyim bu gece. Adamcağız merak etmişti. Niçin kalmıyalım? - Niçin hocam? Niçin bu evde kalmayalım ki? - Kalmayın işte. - Ama neden? - Bu ev bu gece yıkılabilir de. - Yıkılabilir mi? - Evet. Kalbime öyle geliyor. Tehlikeden kaçmak lazım. Adamcağız mecburen kabul etti. - Peki hocam, siz bilirsiniz. Ve o gece terkettiler evi. Sabah gidip baktıklarında evlerini yıkılmış gördüler. Evet, ev o gece yıkılmıştı. Allah'a şükredip, bu Allah adamına da teşekkür ettiler. *** Bu zat bir sohbetinde buyurdu ki: - Bir nimetin kıymeti bilinmezse, elden gider. Üstelik acı azap görür o kişi. - En büyük nimet nedir? diye sordular. Buyurdu ki: - "İman" ve "İslam" nimetidir. Nasıl şükredelim? - Kıymetlerini bilmek nasıl olur peki? - "İman" nimetinin şükrü, ibadet yapmakla, "İslâm" nimetinin şükrü, haram işlememekle olur. *** Bir gün de, bazı sevdikleriyle sohbet ederken buyurdu ki: - Cenab-ı Hak lutfetti, bizi insan ve müslüman olarak yarattı. Üstelik de ehl-i sünnet itikadını nasib etti. - Elhamdülillah hocam. - Bu, bir şanstır. Bir başkası bu şansa sahip değilse ona kızılır mı? Bilmiyor çünkü. - Peki ne yapalım hocam? - Bilmeyenlere anlatalım. Kitap verelim. Bir insanı kurtarmak, dünyayı kurtarmak gibi sevaptır. E-mail: auyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 Fax: (0 212) 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.