Müminin güzelliği

A -
A +

Nişabur'da vefat eden büyük velilerden Ebu Ali Sekafî hazretlerinin ziyaretine, fıkıh bilgisi olan üç kişi gelmişti bir gün. Oturup sohbet ettiler. Sonra yatsı ezanı okundu. Büyük velî imam oldu. Cemaatle kıldılar namazı. Ancak mübareğin okuyuşunu beğenmedi bu kişiler. Güya tecvide uygun bulmadılar kıraatini. Gece o evde misafir kalıp üstelik alayhinde konuştular bu Allah dostunun. Ve sabah oldu. Abdest almak için bahçeye çıktılar. Fakat o da ne? Koca bir ayı vardı karşılarında. Titremeye başladılar! Saldırmak için fırsat kolluyordu hayvan. Ne yapacaklarını şaşırıp titremeye başladılar. O sırada içerden çıktı mübarek zat. Hayvan onu görünce koştu hemen, yüzünü ayaklarına sürdü bu mübarek velînin. Özür diliyordu adeta. Sonra da başı önünde uzaklaştı oradan. Aynen bir suçlu gibi. Adamlar bu hali görünce anladılar hatalarını. Bu zatın büyüklüğünü kabul edip özür dilediler kendisinden. *** Bu zat, bir gün talebelerine buyurdu ki:. - Birbirinizi çok sevin. İnsan birini sevdi mi, onda hata kusur görmez. Sevmeyince de her şeyi göze batar, öyle değil mi? - Evet hocam. Sizde kusur görmüyorum - Mesela ben, sizde hiç kusur göremiyorum. Gençler birbirlerine baktılar. - Öyle mi hocam, neden? Buyurdu ki: - Çünkü sizi seviyorum. Seven, sevdiğinde kusur göremez. *** Bir gün de, cemaatine: - Müminin güzelliği ne ile ölçülür, biliyor musunuz? diye sordu. - Bilmiyoruz, dediler. Buyurdu ki: - Müminin güzelliği, ne namaz kılmasıyla, ne de orucuyla belli olmaz. - Ya neyle belli olur hocam? - Kalp kırmamasıyla belli olur. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 Fax: (0 212) 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.