"Ben bu işe karışmam!"

A -
A +

Hindistan'da yetişen büyük velilerden Ebül Hayr Farukî hazretleri zamanında, bir sene müthiş bir kuraklık oldu o havalide. Fiyatlar yükseldi. Hayat pahalılığı çekilmez hal aldı. İnsanlar çaresiz bu zata gelip dert yandılar: - Efendim, bu hayat pahalılığı büktü belimizi. Çok sıkıntıdayız. Ne olur, dua edin de fiyatlar düşsün. Kurtulalım bu pahalılıktan. Büyük veli; - Ben bu işe karışmam! buyurdu. Gelenler şaşırdılar. - Neden hocam? Buyurdu ki: - Bakın kardeşlerim, bir buğday tanesi "bir altın lira" olsa bile, Hak teala bizim rızkımızı verir. O, kefildir rızıklara. "Bu bizim kusurumuz!" - Amenna hocam. Ama pahalılık var. - İyi de, bu bizim kusurumuz. - Nasıl yani? - Biz Rabbimizin emirlerine itaat edip Ona isyan etmeseydik, bu pahalılık olmazdı. - Öyle mi hocam? - Elbette. Sonra sordu o gelenlere: - Siz ucuzluk mu istiyorsunuz? - Evet hocam. - Öyleyse bırakın günahı, İslâma sarılın. Allahü teâlânın emirlerine saygılı olun. - O zaman ucuzluk olur mu? - Tabii ki. Böyle yaparsanız, pahalılık olmaz, rahat edersiniz. Bu işin çaresi ancak budur... Kul hakkı çetindir Bir gün de bir genç geldi bu zata. - Hocam, dedi. Bana "Kul hakkı"ndan bahseder misiniz. Buyurdu ki: - Kul hakkı çok çetindir evladım. - Çetin mi, neden? - Çünkü Allah affetmiyor kul hakkını. - Peki ne yapmamız lazım? - Dünyada iken helallaşmaktan başka çaresi yoktur. - Peki hocam, en mühim kul hakları hangileridir? - Şu üç kimsenin hakkına riayet et evladım. "Anne-baba", "Üstad" ve "İşveren". Ve ilave etti. - İnsanlara teşekkür etmeyen, Allahü tealaya şükretmiş olamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.