Başın sağolsun kardeşim

A -
A +

Şam'da yaşayan ve orada vefat eden büyük Veli "Ahmed bin Muhammed" hazretlerinin sevdiklerinden birinin kardeşi vefat etmişti. Mübarek, taziyeye gidip tesellide bulundu kendisine. - Başın sağolsun kardeşim! Adam çok memnun oldu. - Allah razı olsun hocam. Sonra sohbete başladılar. Büyük Veli buyurdu ki: - Ölüm, gerçekten çok acı bir iş. Cenab-ı Hak sabr-ı cemil ihsan eylesin. - Amin hocam. - Gerçi ölüm, bize musibet gibi geliyorsa da aslında değil. Musibet ne öyleyse? Adam şaşırdı. - Değil mi hocam? - Hayır, ölüm musibet değildir. - Peki musibet ne öyleyse? - Asıl musibet, ölümden gafil olmak ve ölüm için hazırlık yapmamaktır kardeşim. Adamcağız başıyla tasdik etti. - Çok doğru hocam. - Ölüm ne kadar acı olsa da, biz kulların, Allah'tan gelen her şeye rıza göstermemiz lazım, öyle değil mi? - Elbette hocam. - Çünkü dünyada ebedi kalmak için yaratılmadık ki. Tabii bir gün hepimiz öleceğiz. Ölümden kurtuluş var mı? - Yok tabii. Mübarek şöyle devam etti sohbetine: - Hem sonra ölüm, mümin için hediyedir aslında. - Hediye mi? Nasıl yani? Sıkıntıdan kurtuluyor - Çünkü mümin, ölümle kurtuluyor dünya sıkıntılarından, öyle değil mi? - Evet hocam. - Rabbine kavuşuyor sonra. Ölüm olmadan Allahü teâlâya kavuşabilir miyiz? - Kavuşamayız elbet. - İşte ölüm, mümin için vuslattır, bayramdır. Aşıklar, maşuku olan Allah'a ölümle kavuşuyorlar. - Doğru hocam. - Hem biliyor musun, müslüman ölümden korkmamalı. - Ya neden korkmalı hocam? - Ölümden sonra başına geleceklerden korkmalı. Cenab-ı Hak son nefeste "Allah" demeyi nasib etsin cümlemize. - Amin hocam.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.