Dünya hayatı rüya gibidir

A -
A +

Bağdat'ta yetişen velilerden Ebül Hüseyin Nurî hazretlerinin sohbetine mevki sahibi bir kişi geldi bir gün. Ancak bulunduğu makamla mağrurdu biraz. Tepeden bakardı herkese. Buna rağmen gelip oturdu sohbet halkasına. O esnada Ebül Hüseyin Nuri hazretleri sevdikleriyle sohbet ediyordu. Bu mağrur adam gelince, birden mevzuyu değiştirip, - Bu gece bir rüya gördüm, buyurdu. - Hayırdır inşallah, ne gördünüz hocam? - Sultan olmuşum. Muhteşem bir tahtta oturuyorum. Etrafımda hizmetçilerim fır dönüp emrimi bekliyorlar. Bir saltanat ve ihtişam içinde iken uyandım birden. Bitmişti o saltanatı Karşısında oturan yaşlıca bir sevdiği; - Eee rüya bu hocam, dedi, tabii bitecek. Buyurdu ki: - Evet, bir anda bitti ve sona erdi o saltanatım. Hayal oldu. - Hocam, siz hep, "Hayat hayaldir" buyurmaz mıydınız? - Evet, aynen bu rüya gibi. Dünya da hayaldir, dünya makamları da. Geçici ve aldatıcıdır. - Çok doğru hocam. - Pekii, böyle geçici ve aldatıcı şeyler için mağrur olmak bize yakışır mı? desem, ne dersiniz? - Yakışmaz tabii hocam. - Neden? - Çünkü elden çıkarlar bir gün. - Öyleyse kalıcı nimetlere itibar etmeli. Hiç elden çıkmayacak nimetlere bakmalı, öyle değil mi? - Evet hocam. Adam almıştı alacağını. O günden itibaren attı o gururunu. Tevazuya büründü. Ölünceye kadar hep başı önünde yaşadı. Tam bir tevazu içinde. Başarının sırrı Bir gün de; - Muvaffak olmak neye bağlıdır? diye sordular bu zata. Buyurdu ki: - Mütevazı olmaya. - Mütevazı olmaya mı? - Evet. Tevazu gösterene Hak teala yardım eder. O tevazu ettikçe hep yükselir, ilerler. - Ya kibirliler hocam? - Kibredene Allah yardım etmez. O kibirlendikçe hep alçalır, hep kaybeder. - Mahşerde de böyle midir hocam? - Elbette. Kibirliler, mahşerde, karıncalar gibi mahşer halkının ayakları altında kalıp helak olacaklardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.