İbadetin zevki...

A -
A +

Trablus'ta vefat eden büyük veli Ahmet bin Süleyman Ervadî hazretleri, henüz genç idi ki bir gün sordu annesine: - Anneciğim, ibadetlerimden pek lezzet alamıyorum. Acaba sebep ne olabilir? - Bilmiyorum evladım. - Bir düşün hele! - Neyi düşüneyim oğlum? - Mesela beni emzirdiğin günleri. - Eee? - O günlerde haram bir şey yemiş olabilir misin acaba? Annesi uzun uzun düşündükten sonra hatırladı. - Evet oğlum, öyle bir şey olmuştu. Genç Ahmet heyecanla sordu: - Nasıl oldu, anlatsana. "Yemeğin tadına baktım" - Bir gün komşuya gitmiştim. Mutfağında sevdiğim bir yemek pişiyordu. Ona yardım edeyim derken, yemeğin tadına bakmıştım. - Ev sahibinin haberi yok muydu? - Yoktu. Ona söylemeden yemiştim. - Tamam anne. İşte budur sebebi. - Evet, olsa olsa bu olabilir. Başka haram yediğimi hatırlamıyorum. O böyle deyince rica etti: - Anneciğim, öyleyse hemen git, helallaş o kadınla. Kadıncağız hak verdi oğluna. - Peki oğlum, gidip helallaşayım! Ve gitti, hadiseyi anlatıp helallaştı kadınla. Mübarek, ondan sonra zevk almaya başladı ibadetlerden. *** Bir gün de birkaç kişiyle sohbet ediyordu ki; - Haram, ateştir! buyurdu onlara. Anlayamayıp sordular: - Nasıl yani hocam? Buyurdu ki: - Haramla beslenen vücudu ateş yakar kardeşlerim. Haram elbise ile... Bir gün de sevdiklerine buyurdu ki: - Haram elbise ile kılınan namaz kabul olmaz. Sordular: - Yani kılınmamış mı sayılır? - Hayır, öyle değil. - Ya nasıl? - Namaz borcu ödenir, ama sevap kazanılmaz. - Ne kadar mühimmiş. - Tabii, hatta elbisenin tamamı değil, sadece bir düğmesinin ipliği haram olsa, o namaz yine kabul olmaz. - Yani sevap verilmez değil mi hocam? - Evet. 'MENKIBELER'in kitap halinde çıkan sayıları: 1-2-3-4-5-6-7 Tel: 0212. 432 77 94

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.