Müjdelenen doğum!

A -
A +

Şam'da yetişen velilerden Ebu Ubeyd Busrî hazretlerinin sevdiklerinden birinin hanımı doğum yapacaktı. Doğum günü iyice yaklaşmıştı ki, kadıncağız bir gün rica etti beyine: - Efendi! - Buyur hanım. - Ebu Ubeyd hazretlerine gidip dua istesen diyorum. - Ne için? - Doğumun kolay olması için. Adamcağız, - Peki olur, deyip çıktı evden. Varıp çaldı hocasının kapısını. Mübarek tebessümle açtı kapıyı. - Buyur evladım. Hoş geldin. - Hoşbulduk hocam. "Adını Hasan koy" Adam tam dua istiyecekti ki, büyük veli; - Hayırlı olsun, buyurdu.Cenab-ı Hak salihlerden eylesin inşallah! Peşinden ekledi: - Adını Hasan koyarsın. Adam dua istemeye gelmişti ama, doğum haberini aldı ondan. Dönüp eve geldiğinde, yakınları, - Müjde, bir oğlun oldu! dediler. O zaten biliyordu. Adını "Hasan" koydu bebeğin... *** Bir gün de; - Örnek insan nasıl olur? diye sordular bu zata. Buyurdu: - Örnek insan odur ki, Allahın kullarına hizmet için kendini feda etmiştir. - Nasıl yani? - Yani insanların dinine veya dünyasına faydalı olmak için kendi zararını düşünemez. Bu yolda deli gibidir. Nitekim hadis-i şerifte, "Bir kimseye deli denilmedikçe imanı kâmil olmaz" buyuruldu. Çile çekmek ilaçtır! Bir gün de buyurdu ki: - Kardeşlerim, İslamiyet fedakârlık ister. Çile ister. Ancak böyle olgunlaşır insan. - Ama hocam, kimse çile çekmek istemiyor ki. - Doğru, kimse çile çekmek istemiyor. Zor geliyor, acı geliyor. Halbuki ilaçtır o. - İlaç mıdır? - Evet. İlim yolunda çile çekmek ilaçtır. İlaçlar elbette acı olur. - Peki ne yapalım hocam? - Ölünceye kadar çocuklarımıza ehli sünneti anlatalım. İslamiyeti öğretelim. Yoksa Rabbimize cevap veremeyiz ahirette.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.