"Ben yalnız değilim ki!"

A -
A +

Şam'da yetişen evliyadan Ebu Bekr-i Dükkî hazretleri, gündüzü ilimle geçirirdi, geceyi ibadetle. Emanete çok titizdi. Mesela birinden aldığı kalemi sahibine vermeği unutunca, bir günlük yolu geri giderek, onu sahibine verdiği meşhurdur. Ayrıca... "Resulullah Efendimiz"in ve "Eshab-ı kiram"ın hayatlarını çok okur, okurken de ağlardı. Bir gün sordular bu zata: - Hocam, evde yalnızlıktan sıkılmıyor musunuz? - Hayır, hiç sıkılmıyorum. - Arada bir çıkıp dolaşsanız diyoruz. - Neden? - Hani yalnızsınız ya, onun için demiştik. - Ben yalnız değilim ki. "Kimlerle birliktesiniz?" Şaşkın halde birbirlerine bakıştılar. - Yalnız değil misiniz? - Evet. - İyi de kimlerle berabersiniz? - Peygamber Efendimizle ve Onun Eshabiyle beraberim her gün. Onlarla olan, hiç yalnızlık duyar mı? O zaman kavradılar meseleyi. - Affedersiniz hocam. Biz bunu düşünememiştik. *** Bir gün de bazı gençler huzuruna gelip; - İyi bir Müslüman nasıl olur? diye sordular bu zata. Buyurdu ki: - Yük olmaz, yük çeker. Pek anlayamadılar. - Nasıl yani hocam? - Yani iyi Müslüman, kimseye yük olmaz, sıkıntı vermez. Bilakis herkesin yükünü çeker, sıkıntısını giderir. - Ya namaz, oruç hocam? - Onlar her Müslümanın vazifesidir zaten. Elbette yapacaktır. "Salih Müslüman ise..." Bir gün yine sordular bu zata: - Hocam, her Müslüman, ölürken Peygamber Efendimizi görecekmiş. Bu doğru mu? - Evet, salih bir Müslüman, ölmeden önce muhakkak Peygamberimizi görür, konuşur, Kevser havuzundan içer. - Bu, sadece salih Müslümanlara mı ihsan edilir? - Evet. - Salih Müslüman olmak için ne lazım peki? - İslâmiyeti bilmek ve bildikleriyle amel etmek lazım. Mesela beş vakit namaz çok mühimdir. - Ya kılmazsa hocam? - Kılmayan, salih Müslüman olamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.