Bir garip hasta...

A -
A +

Halep'te yetişen velilerden Ebu Bekir bin ebu Vefâ hazretleri zamanında fakir bir Müslüman hastalandı bir gün. Kimsesi yoktu garibin. Hastalığı günden güne ağırlaştı. Çaresizlik içinde kıvranırken, rüya gördü bir gece. Nur yüzlü bir kişi gelip oturdu baş ucuna. Tanımadığı bu sevimli zat, bu büyük veliden başkası değildi. Elini hastanın başına koyup; - Cenab-ı Hak sana şifa versin! diye dua etti. O anda ağrıları dindi adamcağızın. Sevinç içinde baktı bu mübarek zata. - Siz ne iyi insansınız. - Estağfirullah. Hasta olduğunu işittim, dua etmeye geldim yanına. "İyi ama siz kimsiniz?" - İsminizi bağışlar mısınız? - Adım, Ebu Bekir, deyip kayboldu gözden. Adamcağız uyanıp fırladı ayağa. Turp gibiydi artık. Sanki hiç hasta olmamıştı. *** Bu zat bir günkü sohbetinde, "Kul hakkı"nın çok mühim olduğunu anlattıktan sonra buyurdu ki: - Ben şahsen beş vakit namazdan sonra, "Yâ Rabbî! Bütün herkese doğmuş, doğacak bütün haklarımı helal ettim" diyorum. Siz de bana helal edin. Cemaat bir ağızdan, - Helal ettik, dediler *** Bir gün de bazı sevdikleri gelip; - Hocam, rahat ve huzurlu olmak istiyoruz, ama olamıyoruz. Sebep nedir acaba? diye sordular. Buyurdu ki: - Bunun bir tek çaresi var. - O nedir hocam? - İslamiyete uymak. - Onu biliyoruz hocam. - Bilmek kâfi değil ki. "İlacı kullanmak lazım" - Ya ne gerekiyor? - O ilacı kullanmak lazım. İslâma göre yaşamadıkça ne dünyada, ne de ahirette saadete kavuşulamaz. *** Bir gün de şöyle sordular: - Hocam, büyük zatların isimleri yazılı olan levhaların evde bulunması faydalı mıdır? - Elbette. - Ne faydası var hocam? - Levhaya bakılınca o zatlar hatırlanır. - Evet. - Onlar hatırlanınca ruhları biiznillah orada hazır olur. Hazır olunca da feyz verirler. - Feyz nedir hocam? - Feyz, nur demektir. Kalpleri temizler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.