Müminin zineti: Edep ve hayâ

A -
A +

Nişabur'da yetişen velilerden Ebu Bekr El Ferrâ hazretlerinin bir talebesi sefere çıktı bir gün. O zamanki şartlarda zor ve zahmetliydi yolculuk. Her yerde su bulunmaz, abdest ve namazda zorluklar yaşanırdı. Bu genç talebe, sefer dönüşü geldi hocasının yanına. Büyük zatın ilk suali "Namaz"dan oldu. - Yol boyunca namazlarını vaktinde kılabildin mi evladım? - Elhamdülillah, kıldım hocam. - Maşallah, mübarek olsun evladım. Çünkü Müslüman demek, "Namaz" demektir. - Namazı kazaya bırakmak için özür var mıdır hocam? - Evet, iki özür var. - Nedir onlar? - Uyku ve unutmak. "Bir de ölüm var tabii" - Başka yok mu? Mübarek gülümsedi. - Bir de ölüm tabii. Delikanlı almıştı cevaptaki mesajı. - Yani hocam, insan yaşıyorsa, mutlaka namazını kılmalıdır, öyle mi? - Evet, aynen öyle. Çünkü namaz, "Nefes almak" gibidir bu dinde. Müslüman, nefes aldığı müddetçe kılacaktır namazını. *** Bir gün de; - İnsanların en hayırlısı kimdir? diye sordular bu zata. Buyurdu ki: - İnsanların hayırlısı, insanlara faydası dokunandır. - Ne gibi mesela? - Onlara emr-i ma'rufta bulunmak, en büyük hayırdır. Çünkü ahiretleri kurtulur böylece. "Ne kadar mühimmiş" - Emr-i marufun sevabı da çoktur herhalde? - Elbette. Bütün ibadetlere verilen sevap, Allah yolunda cihat, yani savaşmanın yanında denizde bir damla gibidir. - Ya emr-i marufun sevabı? - Cihat sevabı da emr-i maruf sevabı yanında damla gibi kalır. *** Bir gün de sevdikleriyle sohbet ederken sordu ordakilere: - İnsanı hayvandan ayıran şey nedir, bilir misiniz? - Bilmiyoruz, nedir hocam? - Edep ve hayâdır. Bu ikisi, zinetidir insanın - Yani süsü mü? - Evet. Mümine yakışan da edepli olmasıdır zaten. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 Fax: (0 212) 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.