Kendisini âlim sananlar!..

A -
A +

Tus, yani Meşhed şehrinde yaşıyan velilerden Ebu Bekr-i Nessac hazretleri zamanında bir hoca vardı ki, kötü olarak tanıyordu bu Allah dostunu. Bir gün kendi kendine, - "Gideyim", dedi. "Şu kimseye bazı dini sualler sorup imtihan edeyim. Hem öyle zor şeyler sorayım ki, bilemeyip mahcup olsun talebesinin yanında". Bu düşünce ile yattı. Ama kalkamadı sabah namazına. - Neyse... deyip çıktı evden. Yolda bazı sualler hazırlayıp girdi dergaha. O esnada büyük velî, talebesi ile sohbet ediyordu. O içeri girince, mevzuyu değiştirip, - Kibirden çok sakının, buyurdu gençlere. Bir talebe sordu: - Kibir nedir hocam? "Bazıları vardır ki..." - Kibir, kendisini başkasından üstün görmektir evladım. - Bir misal verseniz. - Mesela bazıları vardır ki, kendisini âlim sanıp, imtihana yeltenir bir başkasını. Ona sualler sorup mahcup olmasını bekler talebesi arasında. - Ne kadar ayıp hocam. - Evet. Halbuki başkaları ile uğraşacağına, kendisiyle uğraşsa daha iyi olmaz mı? - Evet hocam. - Böyleleri sabah namazına bile kalkamaz. Niyetleri bozuktur çünkü. Bunları söyleyip, tek tek cevap verdi hazırladığı suallere. Hoca, bu kerameti görüp, anladı hatasını. Mahcup oldu yaptığına. Huzuruna varıp, - Affedin hocam, dedi. Elini öpüp, talebesi olmakla şereflendi o gün. Allah bir kulu severse Bir gün de; - Hocam, Allahın bir kulu sevdiği nasıl belli olur? diye sordular bu zata. Buyurdu ki: - Kendini sevmemesiyle belli olur. - Nasıl yani hocam? Buyurdu ki: - İnsanın ilmi arttıkça kendinden soğuyup Allahü teâlâya olan sevgisi artar. - Öyle mi? - Evet. Allaha olan sevgisi arttıkça da kendinden soğuması artar. - Sonra? - Git gide tiksinir kendinden, nefret eder, iğrenir. - Bu hal iyi midir ki? - Elbette. Bu hale kavuşmak, Allahü teâlânın ihsanı ve o kulu sevdiğinin alametidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.