İsteklerimize kavuşmak için...

A -
A +

Anadolu velilerinden Mustafa Emin Ağa'nın talebesinden biri, bir gün izin alıp köyüne gitti. Ancak orada, şeytan musallat oldu bu gence. Vesvese verdi. O da buna aldanıp, kendi kendine; "Sahi dedi. Ben niçin bir hocaya tâbi olup tıkıldım şu medreseye. Burada ilim öğrenip de ne yapacağım? Boş veer, köyüme gelmişken bir daha dönmeyeyim. Burada keyfimce yaşarım". Bu düşünceler içinde yattı bir akşam. Gece, hocasını gördü rüyada. Büyük veli şefkatle baktı kendisine; - Yanlış düşünüyorsun evladım. İnsanın bir hocası olması ne güzel şeydir. Delikanlı mahcuptu. - Şeyy hocam. "Gel, seni bekliyorum!" - Şeytan seni aldatıyor oğlum. Uyma ona. Bu köyde keyfince yaşayıp da nereye varacaksın? Çabuk gel, seni bekliyorum. Sonra kayboldu gözden. Genç uyandı. Anlamıştı hatasını. O sabah yola düşüp geldi ve kavuştu hocasına. Özür diledi ve bir daha da ayrılmadı yanından. *** Bu zat, bir günkü sohbetinde; - Kardeşlerim,buyurdu. Kim Allah'tan hayâ ederek günah işlemezse, Allah da ona azap etmekten hayâ eder. Sordular: - Allahtan korkmak da böyle midir hocam? - Evet. Kim ne kadar Allah'tan korkarsa, insanlar da o nisbette ondan korkar ve çekinirler. *** Bir gün de buyurdu ki: - Kardeşlerim, kim genç iken yaşlılara hizmet ederse, kendisi yaşlanınca da ona hizmet eden gençler bulunur. "Ne ekersen onu biçersin" - Yani ne ekersek, onu mu biçeceğiz hocam? - Evet. İyilik yapan iyilik bulur, kötülük yapan da kötülük. *** Bir gün de; - Hocam, isteklerimize kavuşmak için bize ne tavsiye edersiniz? diye sordular. - Tövbe edin, buyurdu. Dinleyenler şaşırdılar. - Tövbe mi edelim? - Evet, tövbe istiğfar edin. - İyi de niye tövbe edelim ki hocam? - Siz isteklerinize kavuşmak istemiyor musunuz? - Evet, istiyoruz. - Öyleyse tövbe edin. Tövbenin açmadığı kapı yoktur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.