"Senin yerin burası!.."

A -
A +

İstanbul'da yaşayıp 1876'da vefat eden "Feyzullah Efendi"nin huzuruna, o yerin kadısı gelip arzetti bir gün: - Hocam tayinim çıktı. Falan yere gideceğim. - Öyle mi? - Evet hocam. Hakkınızı helal edin. Yarın sabah yola çıkmam gerekiyor. Mübarek biraz düşündükten sonra, - İnşallah burda kalırsınız! buyurdu. Kadı efendi şaşırmıştı. - Ama hocam tayinim çıktı. Ben de tebellüğ ettim. Bu iş katileşti. Yarın yola çıkıyorum. Feyzullah Efendi ciddileşti. - Senin yerin burası. Bir yere gitmeyeceksin! Kadı, şaşkın bir halde elini öpüp ayrıldı huzurdan. Çıkar çıkmaz mahkeme kâtibiyle karşılaştı kapıda. Kâtip nefes nefeseydi. "Sizin tayininiz kaldı!" - Kadı efendi, ben de sizi arıyordum. - Hayrola ne var? - Sizin tayininiz kaldı. Başkası tayin edildi oraya. - Başkası mı? - Evet, siz burada kaldınız, haberiniz olsun. Kadı bu haberi alınca, - "Hey güzel Allah'ım" dedi kendi kendine. "Bizim bilmediklerimizi dostlarına bildiriyorsun". *** Bu zat, bir günkü sohbetinde; - Kardeşlerim, cenab-ı Hak insanı eşref-i mahlukat olarak yaratmıştır, buyurdu. - Eşref-i mahlukat ne demek? diye sordular. Buyurdu ki: - Mahlukatın en şereflisi demektir. Ama bir şartla. İman eden şereflidir - O hangi şart hocam? - İnanmak. Yani iman eden böyle şereflidir. - Ya inanmayanlar? - Onlar, bu şereften mahrumdur. Hatta hayvandan da aşağıdırlar. *** Bir gün de sevdiklerine buyurdu ki: - Herkesin duasını almaya bakın. Bilhassa gariplerin duasını. Ayrıca... - Ayrıca ne hocam? - Bir mümini gördüğünüz zaman "Benim saadetim, belki de bu kardeşimin duasına bağlı" diye düşünün. - Herkes için mi? - Evet. Hiç belli olmaz çünkü. O mümin, Allahın sevdiği bir kuldur. Onun bir duasıyla siz de bu sevgiye kavuşabilirsiniz. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 Fax: (0 212) 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.