Hastalıkta şifa vardır

A -
A +

Anadolu Velilerinden "Narlı Dede"nin huzuruna, bir gün sevdiklerinden biri geldi. Ancak fena halde hastaydı adamcağız. Güçlükle duruyordu ayakta. Büyük Velî onu böyle görünce sordu: - Hastasınız galiba. - Evet hocam, biraz rahatsızım. Buyurdu ki: - Hastalıkta şifa vardır kardeşim. Adam şaşırdı. - Hastalıkta şifa mı vardır? - Evet. - Anlamadım, nasıl yani? - Bak kardeşim, hasta olan insanın kalbi kırık olur, öyle değil mi? - Evet hocam. - Hasta olduğu için günah işlemek içinden gelmez. Hatta o gücü bulamaz kendisinde. - Çok doğru. İnsana ölümü hatırlatır - Dünya zevklerinden el çeker. Hem sonra hastalık, insana ölümü hatırlatır. Tövbe eder günahlarına. - Aynen öyle hocam. - İşte bütün bunlar, kalbin şifasıdır. Kalp, ölümü ve ahireti düşündükçe zindeleşir. Günah işledikçe de hasta olur. Şimdi anladın mı hikmetini? - Evet hocam, çok iyi anladım. Hastalıkta şifa vardır. *** Bir gün de bir genç geldi bu zata ve - Hocam, bana "Kul hakkı"ndan bahseder misiniz, diye ricada bulundu. Buyurdu ki: - Kul hakkı çok çetindir evladım. Ondan çok sakın. - Kul hakkı neden zordur? diye sordu. Buyurdu ki: - Çünkü Allah affetmiyor kul hakkını. Helallaşmak lazım - Affetmiyor mu? - Evet, affetmiyor. - Peki ne yapmak lazım? - Helallaşmak. Dünyada iken helallaşmaktan başka çaresi yoktur. - Sordu yine: - En mühim kul hakları hangileridir hocam? Buyurdu ki: - Üç kimsenin hakkına riayet et evladım. - Onlar kimlerdir hocam? - "Anne-baba", "Üstad" ve "İşveren". - En mühimi hangisi bunlardan? - Hoca hakkı başta gelir evladım. Çünkü insana hem dünya hem de ahiret seadetini kazandıran, hocasıdır. Ve ilave etti. - İnsanlara teşekkür etmeyen, Allahü tealaya şükretmiş olamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.