"Sen kendini kurtardın!.."

A -
A +

Hak dostlarından "Ahmet Mekkî Efendi" hazretleri, bir gün şunu anlattı sevdiklerine: "Kanuni Sultan Süleyman"ın, vefat ettiğinde yerine getirilmesini istediği bir vasiyeti vardı ki, bu da şahsına ait özel bir "Çekmece"nin kendisiyle birlikte mezara konmasıydı. Hayatı seferlerde geçen Sultan Süleyman, yine bir seferde iken vefat etti. Cenazesi İstanbul'a getirilince derhal defin işlemlerine başladılar. Ve vasiyeti üzerine o çekmece getirilip hazır tutuldu. Devlet erkânı, Şeyhülislâm "Ebüssuud Efendi"ye; - Sultanımızın böyle böyle bir vasiyeti var, diye arz ettiler. - Zinhar böyle bir vasiyeti yerine getirmeyesiz! buyurdu. Zira dîn-i mübine aykırıdır. Bunun üzerine vasiyetin yerine getirilmesinden vazgeçildi. İyi de ne vardı bu çekmecenin içinde? Herkes bunu merak ediyordu. İstişareler sonunda sandukanın açılmasına karar verildi. Ve açıldı. Baktılar, çekmecenin içi, Hükümdarın ömrü boyunca yaptığı her icraat ve her sefer kararı için; "dînimize uygundur" diye Şeyhülislâmdan aldığı fetvalarla dolu idi. Bunu gören Ebüssuud Efendi; - "Hey büyük sultan! Sen Allah katında kendini temize çıkardın. Mes'uliyeti bize yıktın. Bakalım biz bunun altından nasıl kalkacağız?" dedi ve uzun uzun ağladı. Allah bizi görüyor Ahmet Mekkî Efendi bir gün de; - Kardeşlerim, Peygamber Efendimize tâbi olmayan bir kimse, felaketten kurtulamaz, buyurdu. Öyleyse şu birkaç günlük dünya hayatını, Rabbimizin râzı olduğu şeyleri yapmakla geçirelim. Ve sordu onlara: - Hak teâlâ, hepimizin yaptığı, iyi kötü her işi görüyor, öyle değil mi? - Elbette görüyor, dediler. - Pekii, bir insan bir günah işliyeceği zaman, bir başkasının göreceğini anlasa, o işi yapabilir mi? - Yapamaz tabii hocam, utanır ondan. Buyurdu ki: - Bu nasıl Müslümanlıktır ki, bir "Kul"dan utanır da, "Allah"tan utanmaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.