Dünya malı, dünyada kalır

A -
A +

Mısır'da yetişen evliyânın büyüklerinden "Leys bin Sa'd" hazretleri, bir gün; - Kardeşlerim, dünya malı dünyada kalır. Ona gönül bağlamayın, buyurdu. Sonra şunu anlattı: "Fakir" bir adamla "Zengin" birisi, birlikte yolculuğa çıkmış ve bir yerde mola vermişler. Fakir olan, oradaki bir ağacın altına uzanıp uyumuş. Bir müddet sonra zengin arkadaşı uyandırmış onu. - Kalk! Karanlık basmadan biraz daha yol alalım! Fakir gözünü açıp; - Niye uyandırdın? demiş. Ne güzel rüya görüyordum. - Hayrola, ne görüyordun? - Sorma, çok zengin olmuşum. Köşklerim, saraylarım, hizmetçilerim vardı. Zengin, alaylı bir tavırla sormuş: - Yaa... peki şimdi ne oldu o malların? - Ne olacak. Gözlerimi açınca kayboldu hepsi. Zengin gülmüş: - Ne yapayım ben öyle malı. Gözlerin açılınca hepsi kayboldu. Bu defa fakir sormuş ona: - İyi de, sen ölünce malların kaybolmayacak mı sanki? - Eee... kaybolacak tabii. Taşı gediğine koymuş: - O zaman farkımız ne? Benim mallarım, gözlerimi açınca kayboldu, seninkilerse gözünü kapayınca kaybolacak. Boşuna aramayın! Bir gün de sohbetinde; - Bu dünyada "Neşe" ve "Rahatlık" arayan varsa, boşuna aramasın, buyurdu. Çünkü ikisi de yoktur bu dünyada. - Dünyada yoksa nerde vardır? dediler. - Allahü teâlâ ikisini de "Cennet" için saklamıştır. - Pekii dünyada ne vardır efendim? - "Sıkıntı" vardır, "hastalık" vardır, "mihnet" vardır. Dert, musibet, çile vardır. Ama bütün bunlar faydalıdır bizim için. - Faydalı mı? Nasıl yâni? - Eğer dünyada bu sıkıntılar olmasaydı, âhiretteki sonsuz "Cennet nîmetleri"nin tadını alamaz, güzelliğini anlayamazdık.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.