Kalb, Allah içindir

A -
A +

Hindistan evliyâsından "Mevlânâ Hamîd-i Bingâlî" hazretleri, bir gün; - Kalb, Allah içindir, buyurdu. Yâni Allah sevgisinin yeri kalbtir. Kalbten dünya sevgisi çıktı mı, "Allah sevgisi" kendiliğinden gelir, girer içeri. - Nasıl yâni? dediler. Sordu onlara: - Bir şişenin içinden su çıkarsa ne olur? - Yerine hava dolar efendim. - Pekii, kim doldurur bu havayı? - Hiç kimse. Su çıkınca kendiliğinden dolar. - İşte dünya muhabbeti de kalbten çıkınca, "Allah sevgisi" kendiliğinden girer kalbe. - Dünya muhabbeti kalbten nasıl çıkar hocam? - Allah dostlarını sevmekle. - Onları sevmek nasıl olur? - Hayat hikâyelerini okumakla. Onların hayatları, menkıbeleri okununca, sevgileri kalblere siner, yerleşir. Onların sevgisi kalbe girince de "dünya muhabbeti" çıkar gider. En büyük düşman Bir gün de sohbetinde; - En büyük düşmanımız kimdir, biliyor musunuz? diye sordu sevdiklerine. - Bilmiyoruz, kimdir? dediler. - Biziz, buyurdu. Şaşırdılar. - Biz miyiz efendim? - Evet biz, kendimiz. Yâni nefsimiz. - Neden hocam? - Çünkü bize günah işletip Cehenneme sürükleyen, kendi nefsimizdir. Ve ekledi: - Ona hakim olmak, koca bir ülkeye hakim olup yönetmekten daha zordur . Gülene şaşarım! Bir gün de "Ölüm"den sordular bu zâta. - Hazret-i Ömer ölüm hakkında ne buyurmuş biliyor musunuz? diye sordu. - Bilmiyoruz, dediler. - O büyük zat; "Ölümü bilip de gülene şaşarım" buyuruyor. Günahın affı için Bir gün de sohbetinde; - Bir günah işlediğinizde, hemen bir iyilik yapın, buyurdu. - Neden? dediler. - Çünkü o iyilik, işlenen günahın affına sebep olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.