Kızmak değil, acımak lâzım

A -
A +

Şam'da yetişen büyük Velîlerden "Muhammed Bedahşî" hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, insanlara kızmak değil, acımak lâzım, buyurdu. Allah'ın kullarına merhametli olun, acıyın onlara. - Herkese mi acıyalım? dediler. - Evet. Bizim dînimiz, şefkat ve merhamet dînidir. Gayemiz, bir insanı Cehennem ateşinden kurtarmaktır ki, bu da kızmakla değil, sevgi ve şefkatle olur. Sonra şunu anlattı onlara: Bir gün, Resulullah'ın huzuruna bir köylü geldi ve; - İslâmiyet nedir? diye sordu. Peygamberimiz; - İslâmiyet, Allahü teâlânın emirlerine saygılı olmak ve O'nun kullarına şefkatli davranmaktır, buyurdular. İtirazcı olmayın! Bir gün de sevdiklerine; - İtirazcı olmayın, buyurdu. Söz dinleyici olun, hak söze "Peki" deyin! - Her zaman mı? dediler. - Evet. Çünkü itiraz etmek, şeytan sıfatı, söz dinlemekse melek sıfatıdır. - Nasıl yâni efendim? - Şöyle ki, "şeytan", Âdem aleyhisselâma karşı secde etme hususunda itiraz etti. Rabbinin emrine "Peki" demedi. Kibredip secde etmedi. Bu yüzden mel'un olup kovuldu huzurdan. Şöyle devam etti: - "Ebu Cehil" de, Resulullah'a itiraz etti. Onun davetine "Hayır!" dedi ve kabul etmedi. Bu yüzden inkârda kalıp, sonsuz azâba müstehak oldu. - Ya eshâb-ı kiram efendim? - O bahtiyarlar itiraz etmediler. "Peki" deyip hemen kabul ettiler ve bunun için "sonsuz Cennet"i kazandılar. Gaybı Allah bilir Bir gün de; - Efendim, bir kimse; "Ben çalınan şeyleri ve kaybolanları bilirim" diyorsa, bunun hali nedir? diye sordular. - Böyle söyliyenin ve buna inananın îmanı gider, buyurdu. - Pekii, "Bana cin haber verir. Bunun için bilirim" diyorsa? - Yine kâfir olur. - Neden? - Çünkü cin de gaybı bilmez. Gaybı, yalnız Allahü teâlâ ve O'nun bildirdiği kimseler bilir. Başka kimse bilemez.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.