"Hani sen hastaydın?!."

A -
A +

"Murad-ı Kazânî" hazretleri, kendi yaşadığı bir hadiseyi şöyle anlattı sevdiklerine: Bir gün hasta olmuş yatıyordum ki, kapımız çalındı. Açtığımda sevdiğim bir dostumu gördüm eşikte. Sevincimden unuttum hastalığımı. Güler yüzle içeri alıp, neşeli bir sohbete başladık. Sonra yine güler yüz ve neşeyle uğurladım kendisini. Fakaat... - Fakatı ne? dediler. - O gittikten sonra, bizim hanım hışımla odaya girip dikildi karşıma. - Efendi sen ne biçim adamsın? - Hayrola hanım n'oldu ki? - Hani sen hastaydın?!. - Evet, hem de çok hastayım. - Hastasın ama, o arkadaşın gelince, nasıl birden iyileştin? Nasıl da neşeli konuşuyordun öyle. - Haklısın. Ama buna mecburdum. - Nedenmiş o? - Adamcağız beni görmeye gelmiş. Ne hakkım vardı "hastayım" deyip de onu üzmeye? Onun için neşeli olmaya çalıştım. Sonra ona sevgiyle bakıp; - Unutma! dedim. Müslümanın kederi kalbinde, neşesi yüzündedir. ? Îman niçin kıymetli? Bir gün de, birkaç sevdiğiyle sohbet ederken; - Kardeşlerim, bu âhir zamanda, "Ehl-i sünnet" üzere îman eden kimse, ne kadar şanslı, ne talihlidir, buyurdu. - Neden? dediler. - Çünkü böyle îman çok zor ele geçer. Ama bu îmanın düşmanı da çoktur. - Düşmanı mı çoktur? dediler. - Evet. - Neden acaba? - Hırsız, kuyumcuya mı gider, kireççi dükkanına mı? diye sordu. - Elbette kuyumcuya gider, dediler. - Niçin? - Çünkü kuyumcudan ufacık bir şey alsa zengin olur. Ama kireççiden iki ton taş alsa, bir işe yaramaz. - İşte "Doğru îman" da böyle çok kıymetlidir, buyurdu. Ve ekledi: - Ama İslâm düşmanları, doğru îmanlı temiz gençlere musallat olur, îmanını çalmak için uğraşırlar. Şimdi anladınız mı? - Anladık efendim. ------ E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.