Kim kârda kim zararda!

A -
A +

Erzincan evliyâsından "İbrahim Efendi"nin yanına, bir gün sevdiği bir genç geldi. Ancak üzüntülü görünüyordu. Onu böyle görünce; - Hayrola evladım, buyurdu. Yoksa bir derdin mi var? Delikanlı; - Evet efendim, dedi. Akrabalarım bana haksızlık ettiler. - Nasıl bir haksızlık? - Mallarımı gasbettiler hocam, bana zulmettiler. - Öyleyse çok yazık, buyurdu. - Anlamadım. Bana mı yazık, onlara mı? - Onlara tabii ki. - Nasıl olur hocam. Mağdur olan benim. - Evet, sen mağdur ve mazlumsun. Ama onlar zâlim. Asıl onların işi zor. Genç daha da şaşırdı. - Neden? - Çünkü âhirette Allahü teâlânın huzurunda hesap verecek olan, onlar. Sen değilsin. - İyi de hocam, ben mağdur oldum. Zararım ne olacak? - Merak etme! Bu dünyada zararda olan, âhirette kârdadır. Kazançlı olduğunu zannedense, zararda. Öyleyse üzülme Bir başka gün de komşusu bir genç bu zâta gelip: - Efendim, başımdan musibet hiç eksik olmuyor, diye dert yandı. Büyük veli; - Üzülme oğlum, buyurdu. Bilâkis sevin! Delikanlı şaşırdı. - Sevineyim mi efendim? - Evet. Allahü teâlâ en çok belâ ve musibeti kimlere verir, biliyor musun? - Kimlere hocam? - En çok sevdiklerine verir. Bunun için en çok belâ Peygamberlere, sonra onlara benzeyenlere gelir. Hikmetini sorunca da; - Sıkıntıya sabredenlerin günahlarını cenab-ı Hak affeder buyurdu. Onun için dünya sıkıntısı nîmettir oğlum. - Nîmet mi dediniz? - Evet. Allahü teâlâ bu dünyada sevdiklerine dert ve belâ verir ki, günahları bitsin de âhirete tertemiz gitsin. Şöyle bitirdi: - Onun için hazret-i Ali; "Mümin, belâdan kurtulamaz" buyurmuştur. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.