"Bunu sat da gel!"

A -
A +

"Ebüssü'ûd Efendi", Osmanlının büyük âlimlerindendir. "Müftiyüssekaleyn" denir kendisine. Yâni insanlara ve cinlere fetva veren müftü. Bir gün, başında çok kıymetli bir sarık varken yanına biri gelir bir aralık. Adamın dikkatini çeker sarık. Kendi kendine; "Çok pahalı bir şey" diye düşünür. "Şunu satsa, parasıyla çok fakirin karnını doyurur". İyi de, Ebüssü'ûd Efendinin açıktır kalb gözü. Anlar böyle düşündüğünü. Derhal çıkarıp uzatır sarığı o kimseye. - Bunu sat da gel, buyurur. Adam sarığı alırken; - Niçin? diye sorar. Buyurur ki: - Bunun parasıyla çok fakirin karnı doyar. Adamcağız; - Başüstüne, der ve gider pazara. Birine satıp geri dönünce şaşırır o ara. Çünkü sattığı sarık, Ebüssü'ûd Efendinin başındadır yine. Mübarek sorar: - Hayret mi ettin? - Evet efendim, der. Ben bu sarığı satmıştım. Şimdi sizde ne arar? - Sırrını öğrenmek ister misin? - Elbette efendim. Ona bir adres verip; - Bu kimseye git sor, buyurur. Adam o adrese gittiğinde hayret eder, şaşırır. Çünkü bu kimse, az önce sarığı sattığı adamdır. Sorunca, adam şöyle anlatır: - Üç ay önce denizde fırtınaya tutuldum. - Evet. - Tam boğulmak üzereyken, bir adakta bulundum. - Nasıl bir adak? - "Eğer kurtulursam, dedim. Ebüssü'ûd Efendi'ye çok kıymetli bir sarık alıp hediye götüreceğim". - Ee sonra? - Bugün senin elinde o sarığı görünce "Tamam" dedim içimden. "Ebüssü'ûd Efendiye layık bir sarık buldum nihayet". Alıp hediye götürdüm. Ve ekledi: Hadise bundan ibaret... ------ E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.