Hz. Hızır'ı görmek istiyordu!

A -
A +

Kânûnî Sultan Süleyman zamanında, bir evliyâ zat vardı. "Yahyâ Efendi" "rahmetullahi aleyh". Sultân, "Ağabey" diye hitâb ederdi Ona. Bu zat, hazreti "Hızır"la görüşüyordu. Sultân bunu biliyor, kendi de görüşmeyi çok istiyordu. Ama nasıl? Bir akşam, kayıkla gezintiye çıkmıştı ki, "Yahya Efendi"yi hatırladı birden. "Tamam" dedi içinden. Yanaştırdı kayığı Ortaköy'e. Yahya Efendi orada otururdu zira. Haber saldı: - Ağabey, sen de gel, dolaşalım beraber. Niyeti Onun bereketiyle "Hızır"ı görmekti. Mübarek, gelip bindi kayığa. Ama yalnız değildi. "Bir kişi" daha vardı yanında. Açıldılar denize. Sultânın parmağında bir "Yüzük" vardı. O kişi, dikkatlice o yüzüğe bakardı. Sultan bunu fark edip çıkardı yüzüğü parmağından; - Gâlibâ merak ettin, dedi. Al, incele daha yakından. Aldı o da yüzüğü. Baktı, baktı, sonra denize attı. Herkes şaşırmıştı "Yahyâ Efendi" hâriç. Padişah da şaşırdı. Üzüldü hatta. Ama kızmadı hiç. Zira çekiniyordu Yahya Efendiden. O kişi, biraz sonra; - Ben ineyim dedi burada. Pâdişâh; - Yanaş! dedi kayıkçıya. O kişi inerken, bir avuç "Su" aldı denizden, uzattı Pâdişâh'a. Ve yürüyüp gitti. Onu göremediler bir daha. Padişah, "Neler oluyor?" diye düşünürken, avcundaki suda "Yüzüğünü" gördü birden. Donakaldı hayretten. Evet, işi anlamıştı. Ama geç kalmıştı. Tutmak istediyse de o "Kişi"nin elinden, olmadı. Zira çoktan kaybolmuştu gözden. Sordu Yahyâ Efendiye: - Ağabey, neler oluyor? diye. Buyurdu ki: - O kişi, Hızır'dı Sultanım. - İyi ama neden önce söylemedin. - O, kendini tanıttı hünkârım. Ama siz geç kaldınız, ne yapayım? > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.