Sakın terk-i edebten!...

A -
A +

"Nâbi" "rahmetullahi aleyh", Osmânlı devletinde yetişen bir şâir. İsmi "Yûsüf" ise de, "Nâbi" diye meşhurdur. Hacca gitti bir sene. Kâfilede, devlet ricâlinden de vardı insanlar. Vekiller, subaylar, paşalar... Nâbi'nin Resûlullah'a olan sevgisi fevkalade çoktu. Ona olan bu aşk ile Hicâz yollarında uyumadı az bile. Medîne, uzaktan göründü nihâyet. İşte o zaman zirveye ulaştı bu muhabbet. Öyle ki, kalbi bu aşkla yanıyordu. O, böyle yanadursun bu muhabbetle, Bir de ne görsün. Biri yatmış uyuyor. Ayakları kıblede. Üzüldü, kederlendi o an. Ve gayr-i ihtiyari bir şiir döküldü dudaklarından. Yüksek sesle okuyordu. Muhatap, o uyuyan adamdı. Maksat hasıl oldu ve adam uyandı. Şiirin bir dörtlüğü şöyle: Sakın terk-i edebten, Kûy-ü mahbûb-u Hüdâdır bu. Nazargâh-ı ilâhîdir. Makâm-ı Mustafâ'dır bu. Gafil adam, hızla doğruldu. Ve Nâbi'den sordu: - Ne zaman yazdın bunu? Başkası da duydu mu? Nâbi; - İlk defa söylüyorum, dedi. Sizi böyle görünce içimden geldi. Adam ferahlamıştı. - Amân Nâbi, dedi. Duymasın başka biri. Ve vardılar Medine'ye. Fakat o da ne? Mescid-i Nebî'de bütün müezzinler, "bu şiir"i okuyorlardı hep birden. Hem bütün minarelerden. Şaşırıp sordular müezzinin birinden. - Bu şiiri nerden öğrendiniz? - Resulullah'tan. - Nasıl? - Rüyada. Meğer Resulullah Efendimiz bütün müezzinlerin rüyasına girip bu şiiri okumuşlar ve - "Ümmetimden Şâir Nâbi geliyor. Onu, ezandan önce bu şiirini okuyarak karşılayın" buyurmuşlar. ------ E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.