Birini tanımak nasıl olur?

A -
A +

Allah dostlarından "Mustafa bin Süleyman" hazretleri, bir gün şunu anlattı cemaatine: Hazret-i Ömer'in huzurunda bir dâvâ görülürken, dâvâcı, birini şahit göstermişti. Hazret-i Ömer, şahit gösterilen o kimseye, dâvâcıyı göstererek; - Bunu tanıyor musun? diye sordu. Şâhit; - Evet ey halîfe! dedi. İyi tanıyorum. Sordu tekrar: - Pekâlâ onu nasıl biliyorsun? - Emin ve âdil biridir efendim. - Pekii, bu adam senin yakın komşun mudur? - Hayır, komşum değil. - Bununla herhangi bir alış verişte bulundun mu peki? - Bulunmadım. - Yolculuk yaptın mı? - Yapmadım. Hazret-i Ömer gadaba geldi. - Öyleyse tanıdığını nasıl iddia ediyorsun be adam?! Sonra dâvâcıya döndü. - Bu seni tanımıyor. Git, seni tanıyan birini getir bana! > Kusurumu söyleyin! Bir gün de, sohbetinde; - Kardeşlerim, kim bende bir ayıp, kusur görüyorsa, lütfen söylesin, diye ricada bulundu. Hepsi birden; - Estağfirullah efendim, dediler. O, ricasını tekrarladı: - Söylerseniz sevinirim. Ordakilerden biri arzetti: - Hocam, ben sizde bir ayıp görüyorum. Bu defa sevindi. - Söyle kardeşim, nedir o? Söyle ki düzelteyim. Şöyle arzetti: - Efendim, bizim gibi günahkârları sohbetinize kabul ediyor, kıymetli vakitlerinizi bizim gibi liyakatsız kimselere sarfederek ziyan ediyorsunuz. Bunun üzerine sohbette olanlar ağlamaya başladılar. Büyük Velî de ağlıyordu. - Estağfirullah, içinizde en günahkâr olan, benim. Bu, kesindir. - Olur mu hocam, dediler. - Evet. Çünkü en yaşlınız, benim. Ve ekledi: - Nefes sayısı çok olanın, günahı da çok olur. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.