Kışın üzüm olur mu?

A -
A +

Azîz Mahmûd, henüz talebedir ki, hocası Üftâde hazretleri bir gün yanına çağırır cümle talebeleri. Mevsim kış, vakit akşam üzeridir. - Evlatlarım, der. Canımız tâze üzüm ister. Kim bulup da getirir? Talebenin kalbinden aynı şey geçer: "Bu karda kışta üzüm bulunur mu?" derler içlerinden. Ama "Azîz Mahmûd" farklı düşünür. "Mâdemki hocam istedi, elbette bulunur", der. Ve kalkıp arz eder: - Müsaade ederseniz, ben bulup getireyim hocam. Hocası memnun olur. - Peki evlâdım, der. Git getir! Aziz Mahmud çok sevinir. Sepetini takar koluna, düşer bağ yoluna. "Çekirge" mevkiinde, kendilerinin bir "üzüm bağı" vardır. Süratle oraya varır. Görür ki her taraf bembeyaz kar. Kar altında kalmış asmalar. Bir asmayı temizler karlardan. "Salkım salkım üzüm"ler çıkar alttan. - Bu, hocamın bir kerâmeti, der ve doldurur sepeti. Şükreder Allah'a. Ve hızlı adımlarla yürür dergâha. Kuş gibi uçmaktadır. Zîra omzunda dünyâ dolusu bir "servet" vardır. Kar, soğuk, karanlık. Hiçbirini görmez artık. Az sonra, üzümleri arz edecek, Hocasının nurlu gönlünü sevindirecektir. Kendi kendine; "Bir "Allah adamı"nı sevindirmek ne demek?" der. Dünyâları versen, zor ele geçer. Ve bir ara... Ayağı kayıp düşer bir çukura. Uğraşır, çıkamaz. Zîra derindir. Aziz Mahmud çâresizdir. Kalben yardım ister üstadından. O anda bir "İhtiyâr" belirir. Elini uzatıp çeker yukarıya. Fakat o da ne? Göremez onu bir daha. Sepeti omuzlayıp varır dergâha. Üftâde sorar: - Çukurdan çıkmana kim etti sana yardım? Büker boynunu. - Bilmiyorum. Buyurur ki: - O, "Hızır"dı evlâdım. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.