Korkunç bir rüyâ

A -
A +

Anadolu Velîlerinden "Ahmed Câhidî Efendi", bir gün şunu anlattı sevdiklerine: Pâdişâh "Sultân Ahmet", rüyâ görür bir gece. Uyanınca üzülür. Çünkü rüyâsında, "bir küffâr kralı"yla güreşe tutuşmuş, ama kendisi sırtüstü yere düşmüştür. Görünüşte korkunç bir şey. Ama bu, bir rüyâdır. Ve her rüyâ tâbire muhtaçtır. İyi de, kim yapabilir bu tabiri? Adres bellidir: Aziz Mahmud Hüdâyî. Padişah, acele mektup yazıp sorar bu büyük Velî'ye. "Rüyâmızın tabiri nedir?" diye. Haberci, mektûbu alır. Sür'atle dergaha varır. Tam kapıyı çalacaktır ki, kapı vurmadan açılır. Hazreti Hüdâyî, elinde zarfla çıkar kapıya. Padişahın mektubunu alıp, kendi mektubunu tutuşturur memurun eline. - Bu, Padişahımızın mektubuna cevaptır, buyurur. Memur hayretler içindedir. Zîra bir şey söylemesine lüzum kalmamıştır. Aldığı cevabı acele sultana ulaştırır. Cevap şöyle: "İnsan vücûdunda, en kuvvetli olarak "Sırt" yaratılmıştır. Cansızlarda ise "Toprak". Rüyâda bu iki kuvvet bir araya gelmiştir ki, bu da rüyâ ilminde "Kuvvet"e işârettir. Yâni pâdişâhımız "gâlip gelir" demektir. Pâdişâh rahatlar. Döner vezirlerine; - Rüyâmızın tabiri budur, der. Ardından; - Hüdâyî hazretlerine bin altın götürülsün! diye emreder. Vazifeli memur, bir torba altınla yola düşer. Bu esnâda... Hazreti Hüdâyî'nin zevcesi "El darlığı"ndan yakınmaktadır beyine: - Ay efendi, yakında çocuğumuz olacak. Ama bir bez parçası bile yoktur yavruyu saracak. O anda kapı çalınır. Memur arzeder altınları. Tam "bin altın". Büyük Velî, getirir koyar zevcesinin önüne. - Al hanım, buyurur. İşte sana dünyâlık. Ve ekler: - Padişah göndermiş, üzülme artık. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.